"Divide et Impera" yani "Böl ve Yönet". Tanıdık geldi mi?

Son günlerde birlik ve beraberlikten söz eden yok. Herkes isyanda. Ülkenin zor günler için bir B planının olmaması da olaylara tuz biber oldu.

Eleştiri yerinde ve miktarında olunca mutlaka işe yarar. Ama dozunu aşan her şey zehre dönüşür. Ters tepki yapar.

Gündeme bomba gibi düşen "Geccek" şarkısı guya insanlara umut verdi. Tebrikler havalarda uçuştu. Çünkü beyinlerimiz hala "Superman"cilik oynuyor bize. Öyle bir şey yok! Memleket sevdalıları ne pelerin takar, ne sahne arkasından kahramanlık yapar!

Bugün bir şarkı dış mihrakları mutlu ediyorsa durup düşünmemiz gerekmez mi? Bizim iyiliğimizi kim istiyor? Acı bir gerçek, kimse! Taşın üzerinde bir çiçek bitebilir ama yüksek ihtimalle o taşın altında ya akrep ya da bir yılan vardır...

Zor zamanlarda, ülke iyiliği için birleşen iktidar ve muhalifeti görmediğimiz sürece ben bir şeylerin düzeleceğine inanmıyorum. Partiler ve siyasiler ya zarar vererek ya da ülkesini bir mertebe daha yükselterek gelip geçer. Ama illaki geçip, gider.

Halk sosyal medyada kahve yudumlarken çantasını reklam edeceğine iki satır kitap okusa, biraz eğitime yönelse belki 50 sene sonra Avrupayı kısnanan torunlara gerek kalmaz.

İşinin ehli bakanlar, ekonomistler ve hakkıyla seçilmiş vekillere ihtiyacımız var. Torpille bu gün iş bulan herkes yarının kara gölgesi olmaya mecburdur. Yarım yamalak yapılan her iş birilerinin başında çatlamaya mahkumdur.

Bataklıklar ülkesi nasıl gelişip, günümüzde en mutlu insanların yaşadığı yere dönüştüyse, bu cennet toprakları yeniden yükseltmek çok daha mümkün. Ama önce tek kişiyi suçlamayı bırakmalı, işe kendimizi geliştirmekle başlamalıyız. Büyük ülkelerin, büyük, kanlı planları her zaman olacak. Ama birleşmiş bir halka kimsenin gücü yetmez. Birlik ve eğitim tüm sisli yolları aydınlatır, geleceği temin eder.
Kalın sağlıcakla.