Kıymetli okuyucularımız. Size Alanyamıza mal olmuş,Alanya kültür çalışmalarının ocağı haline gelmiş,Alanya nam-ı hesabına ne kadar kültürel faaliyet var hepsinin lokomotifi olmuş,herhangi bir şirket,firma,siyasi parti ya da cemaat ,tarikat gibi oluşumların mikrofonu olmamış,tek gayesi Alanya kültürünü anlatmak ve yaymak olmuş olan ismiyle adeta markalaşmış ALSAV’ı  anlatmak istiyorum.

 Malum Alanya kültür, sanat ve turizm vakfı yani ALSAV Alanya için vardır. Alanyamızın kültür ve sanatını geçmişten alarak geleceğe sunan ve üzerine de bir şeyler konulmasını arzu eden bir vakıftır. Vakfın kurulmasının ana gayesi Alanya olunca kısaca Alanya’nın tarihsel ve kültürel değerinden de bahsetmek icap eder.

    biz pek çok medeniyete beşiklik ve başkentlik yapmış,adına şiirler ve romanlar yazılmış,sultanlar ve kraliçelerle özdeşleşmiş ,pek çok  insan ırkına yurtluk etmiş ,kimi zaman gök kargalar şehri,kimi zaman güzel dağlar şehri,kimi zaman bir sultanın şehri olmuş,öyle ya da böyle her yüzyılda tolerans ve hoşgörü medeniyetinin tesis ettirildiği,limanı münasebetiyle Anadolu coğrafyasının uluslar arası sermaye ve kültürlere açılan kapısı olmuş bir şehirde yaşıyoruz.
    Alanya korsanlar için kıymetlidir,roma için kıymetlidir,Bizans  ve aralardaki isimlerini sayamadığımız onlarca medeniyet için kıymetlidir,hele hele Selçuklu için çok kıymetlidir. zira şehir, kimliğini bu dönemde bulmuştur. aradan 800 sene geçmesine rağmen hala  bu kimlik en zirvedeki yerini korumaktadır. Ve Osmanlı özellikle cumhuriyet dönemi  için Kıymet-i Harbiyesi yüksektir.
   Alanya Türk’ün denizlere gem vurmaya muktedir olduğu ve sultanların “ İki denizin sultanı “ünvanını kullanmaya başladığı yerdir. Her dönem bir göç merkezi olmuş ,ekonomik ve kültürel alışverişler kaçınılmaz hale gelmiştir. Şehir antik çağda yerel krallıkların ve yerel dinlerin,ilkçağ’da  merkezi krallıkların ve hristiyanlığın,ortaçağda Türk –İslam hayat anlayışının tesis edildiği yer olmuştur.
  Tarihiyle ,doğasıyla ,kültürüyle ve her yönüyle araştırılmaya ve genç dimağlara kültürel emanet teslimine ihtiyaç vardır. Alanyamızın gelecek on yıllara ,yüzyıllara hazırlanabilmesi bu manada eğitilecek ve sahip çıkma duygusuyla Mecehhez olacak gençlerle mümkün olacaktır.Şehirde yaşayan her bir Alanyalının boynunda asılı duran bir sorumluluğudur.

      Vakfımızı, 1992 yılında belediyemiz ve bu güzellik elden ele,gönülden gönüle devredilmelidir anlayışıyla ,on yıllardır Alanyamızın ve Alanyalıların önüne düşen,rehberlik,kılavuzluk ,öğretmenlik ve hayırhahlık yapan adeta biz Alanyalılara kültürel manada birer ışık olan birbirinden müstesna kültür  insanları kurdular . O dönemde bir belediyenin ismi vakfa ad olabiliyordu. Cengiz Aydoğan beyefendinin belediye başkanı olduğu dönemde kurulan vakfın ilk ismi Alanya belediyesi kültür,sanat ve turizm vakfı idi.Yasal düzenlemeye göre belediyelerin dernek ve vakıflarda yer alamaması yasallaşınca vakfın adından belediye ibaresi kaldırıldı.Lakin Alanya belediyesi her vakıf ve derneğe olduğu gibi ALSAV’a da desteğini esirgemedi.Vakfın ilk yıllarında şimdilerde mimarlar odası olan geleneksel Alanya evi formatında yapılan bina bağış yoluyla Köseoğlu ailesinden alındı.Restorasyonu karşılığında kullanımı verildi.Tapusu vakfın üzerindedir.Vakıf da yine aynı binanın alt katını merkez olarak kullanmaya devam etmektedir.Vakfı Cengiz Aydoğan,Faruk Nafiz Koçak,İsmail Yıldız,Haşim Yetkin ,Fahri Yiğit,Alirıza Gönüllü ve rahmetli Tevfik Hacıhamdioğlu bey’in gayretleri ete kemiğe büründürdü.Zamanla yönetim kurulu üyeleri ve vakıf üyeleri arttı.

     Bizce şehirlerin en nadidesi olan,geri döneceğimizi bildiğimiz halde sınırları dışına çıkar çıkmaz burnumuzun direğinin sızladığı,o’na kavuşunca da çocuklar gibi sevindiğimiz  güzeller güzeli Alanyamızda yaşayan insanımızın belki % 75’i  yoktu bu kültür abideleri bu işe başladıklarında. Şehirde yaşayan her bir bireyin hafızasına adeta Alanyayı nakşettiler.yeri geldi vakıflar,dernekler kurdular, yeri geldi tv ve radyo programları yaptılar,kitaplar yazdılar,sempozyum ve paneller düzenlediler ,eğitim,siyaset,bürokrasi,edebiyat  ve diğer konularda hep  bir adım önde oldular. Kültür tohumu saçtılar Alanya’nın münbit bağrına. 
   Bu uğurda hizmet vermiş, bir kaç cümle ile de olsa Alanyamızı duygu ve izlenimleriyle hafızalara nakşetmiş ve ebedi aleme göçmüş Zencani, İbn-İ Bibi, Ebu’l Fida, İbn-İ Batuta, Kaygusuz Abdal, Ömeri, Piri Reis, Karamanlı Ahmet Çelebi,Katip Çelebi, Evliya Çelebi ,Abbasizade, Afet İnan,Falih Rıfkı Atay, Refik Halit Karay ,Halil  Edhem, M.Ali Kemaloğlu, Prof.Dr İbrahim Hakkı Konyalı,İzzet Azakoğlu, Galip Dere ,Dr. Ali Nazım Köseoğlu ,Prof.Dr Ali Yardım,Tevfik Hacıhamdioğlu  ve ismini zikredemediğimiz  bilcümle kıymetli araştırmacılarımıza   gani gani rahmet diliyoruz.

ALSAV vakfımız bir ekoldür,bir okuldur.adeta bir Alanya kültür akademisidir.tarihi boyunca bir çok vilayette bile kolay kolay yapılamayan ,yapılsa da süreğen olamayan pek  çok işi bir ilçenin çapının çok çok üstünde performansla yapıp hafızalara nakşetti. Bugüne kadar 13 seminer, müzik koroları tesisi,halk oyunları kursları,enstrüman kursları,festivaller,okullarımıza pek çok konuda destek verilerek ,onlarla ya da okullarında yerel şair ve yazarların buluşturulması,şiir dinletisi gibi kültürel faaliyetlerin yapılması,( ki bu okullardan birisi olan Antalya lisesi ile İpekyolu ve yörük şenliklerini Alarahan’da icra etmesi) ,bazı okullarımızın kültürel etkinliklerinde ve milli gün  kutlamalarında  Alanya’ya özgü etnografik kültür öğeleri desteğinin verilmesi,Alanya fetih kutlamalarının başlatılması,üyelerimizin kaybolmaya yüz tutmuş yörük oyunları ve yörük çocuk  oyunlarımızı kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hayata geçirmesi,belediyemizin kitap fuarlarında mutlaka yer alması ,  üyelerinin kitaplarının tanıtımı ve imza günlerini düzenlemesi,TRT ile işbirliği yaparak halk müziği konserleri verilmesi ve yine TRT saz sanatçılarının çaldığı ve ALSAV koromuzun söylediği etkinliklin yapılması, ALSAV korosu bünyesinde korist ve solist eğitiminin yıllarca verilmesi,on kişiyle başlayan ve  yaklaşık 8 bin kişiye belediyemiz bünyesinde halk oyunları  sertifikası verilmesi ( ki bir kaç hafta önce belediyemiz ile işbirliği halinde bu kursların yeniden başlatılması süreklilik noktasında değerlidir), yine alsav üyelerince alanya zeybeklerinin yok olmadan kayıt altına alınması,üniversitede akademisyen olmak isteyen bilim insanımızın ALSAV seminier ve sempozyumlarında bildiri sunması ve bunları bilimsel faaliyet olarak göstermesi,ALSAV üyelerince onlarca akademisyene tez danışmanlığı yapılması, üniversitelerle işbirliği yapılması  ( mesela 9 eylül  üniversitesi ile birlikte merhum ali yardım hocanın Alanya kitabelerini okuması),Alanya belediye konservatuarının kurulmasının temelini atarken ,belediye tiyatromuzun da temelleri yine ALSAV eliyle şekillenmişti. Alanya kültür merkezine ön ayak olma, Kaygusuz Abdal vb gibi derneklerin kurulmasına ön ayak olma,100.yılda Çatalca’daki Alanyalı balkan şehitlerini ziyaret gezilerinin ALSAV tarafından başlatılması,Alanya ve yakın çevresindeki bütün tarihi kitabelerin kayıt altına alınması,100’ün üzerinde sanatçıyı Alanya’ya getirmesi,yapılan 13 seminerin 12 tanesinin kitaplaştırılması,Alanyalı yazar ,şair ve döneminin çok çok ötesinde olup ,Alanya’nın aydın yüzleri olan kültür insanlarını her sene düzenli olarak buluşturması ve anması akla gelen etkinlikleri olarak  sayılabilir.

   ALSAV sadece kültür işlerine kafa yormaktadır. Alanya kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak derdindedir. ALSAV üniversite yokken adeta buranın bir üniversitesi idi, ALSAV adeta bir tüzel öğretmen oldu, ALSAV bir tarih öğretmeni, bir kültür ve sanat öğretmeni,bir müzik öğretmeni vb oldu yıllarca. ALSAV’ı tüzel kişiliği olan bir öğretmen saymak yanlış olmaz kanaatindeyim.

Yazımı bitirirken en büyük teşekkürü ALSAV kurucular kurulu ve yönetim kuruluna ediyorum. Ancak kurulduğu yıllarda vakfımızın künyesinde belediyemizin de ismi vardı. Sonrası yasal düzenlemelerle vakıf ve belediyeler ayrılsa da ALANYA belediyemiz  bütün bu etkinliklerde ya sponsor olmaya mekan sağlama yönüyle  ya da bir başka şekilde hep vakfımızın yanındaydı. Vakfımızın kurucularından ve başkanlarından  Cengiz Aydoğan’a, Hasan Sipahioğlu’na,kültür insanı Murat Levent Koçak’a ve belediye başkanımız Osman Tarık Özçelik’e sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum.