Jon Kabat Zinn “Hiçbir anı başka bir anıya benzemez. Hepsi eşsizdir ve eşsiz ihtimalleri içerir. Başlangıç ruhu bize basit bir doğruyu hatırlatır.” der. Aldığın nefesi, yürüdüğün yoldaki görüntüleri, kokuları, sesleri, dokunduğun nesneleri, yediğin tatları otomatik pilota bağlamış gibi yaptığının farkında mısın? Yaşamın içinde her deneyimi ilk deneyimmiş gibi yaşayabilme becerisini deneyimleyebiliyor musun? Tıpkı Yunan filozof Herakleitos “Safto to kosmo ola alazun. Tipota den meni idio.” dediği gibi. Aynı nehirde iki defa yıkanamazsın. Nehir suyu taşır, zaman da seni taşır. Artık ne nehir aynı nehirdir ne de sen aynı sensindir. Bir şeyi ikinci kez yapmaya kalktığında asla ilki gibi olmaz. Üçüncü de ikinciyle… Yaşadığımız deneyimleri aslında biliyor olma yargımız bizim onları daha iyi anlayabilmemizin önüne geçmektedir. Ânı keşfetmeyi, anda kalamamak bize hem duygularımızı sahiplenmeyi unutturuyor hem de yaşama geç kalmamızı sağlıyor. Yaşamda kaçırdıklarımızı nasıl fark edebiliriz derseniz; yaşamla olan temaslarımızı duyumlarımız vasıtamızla ilk defa deneyimlediğimiz, keşfettiğimiz şeyi görerek, dokunarak, koklayarak, tadına bakarak tanımaya çalıştığımız gibi yapmaya başlayınca şimdiki anda daha fazla bağlantıda olmayı sağlarız… Başlangıç ruhu, yaşamdaki birçok şeyi ilk defa keşfediyormuş gibi maksatlı olarak etrafımızdaki şeyleri yeniden tanımamız için fırsat tanır… Birkaç gün önce baharın müjdecisi, papatyalar ve menekşeleri görünce de doğada çocukluğum canlandı… Çocukluğumdaki duygular bana şu ânda ne söylüyor diyerek kendimi şimdiki âna davet ettim… Çünkü şimdiki ânı keşfetmenin en önemli motivasyonu aslında merak etmektir. Her ânın yeni bir ân olduğunu ve bize yeni şeyler getirdiğini fark etmek ve onu ilk defa şu ânda deneyimleyeceğimi bilmek…  Aynı nehirde iki defa yıkanmayacağını bilerek şimdiki halimle doğanın bahar muştusunu deneyimledim… Kendime gerçekte olduğum yerde olmaya izin vermekti bu deneyim… Kendimize özen göstermeye bugünden başlayalım mı? Belki de kendimiz için bir şeyler yapma zamanı tamda şimdinin içinde gizlidir…