Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 129’u devlet 77 si özel olmak üzere toplam 206 üniversitesinden biri olarak 8 yıldır hizmet vermekte. Diğer üniversitelerde olduğu gibi ALKÜ’de de eğitim almak isteyen öğrenciler ve eğitim vermekte olan akademisyenler alın teri ve bir çaba sonucu elde ettikleri başarılar ile burada okumak yada akademisyen olmak hakkını kazanıyor. Ez cümle, ALKÜ eğitim- öğretim faaliyetine müdahil olmak bir tercih ve belli bir başarı düzeyi gerektirmektedir. Üniversite bu anlamda özerk yapısı ile herhangi bir halk eğitim merkezi ve ya ilköğretim okulu niteliğinde değildir. ALKÜ bu anlamda yeni tercih dönemine girerken 14.000 civarı öğrenciye, toplam 1000’in üzerinde akademik ve idari personel ile eğitim- öğretim hizmeti sunmanın yanı sıra pek çok alt yapı (laboratuvar, bina vs) eksikliğine rağmen akademik ve bilimsel faaliyetlerini de sürdürme gayretinde. Üstelik 1000’in üzerindeki personel sayısının neredeyse yüzde 50’si kadınlardan oluşmaktadır. Peki bu genel bilgileri niçin veriyoruz? Üniversitede özellikle kadın personellerinin zan altında bırakıldığı, zihinlere böyle yerleştirildiği bir dönem yaşamak zorunda kaldı ALKÜ. Üniversite benzeri konularla yıprandı, yıpratıldı. ALKÜ, içeriden ve dışarıdan müdahalelerle gerektiği gibi yönetilememiş, sağlıklı bir kurumsallaşma ve bilim yuvası olma yolunu tamamlamakta gecikti. Geçen ay ALKÜ Rektörünün YÖK tarafından görevden alınması ile sonuçlanan olayın temelinde kadın çalışanlarına “taciz, baskıyla gönül ilişkisi kurma gibi” ithamları sebebiyle görevden alındığı öne sürülse de resmiyette durum başka olduğu belirlendi. YÖK’ün görevden el çektirilme gerekçesi ‘borç ilişkisine girdiği kişinin kardeşine çıkardığı “öğretim görevlisi” kadrosu’ oldu. Burada gerekçe, etik dışı olarak borç ilişkisi içinde olduğu birisinin kardeşi için yayımlanan kadro ilanına başvuran iki kişiden, borç ilişkisi içinde olduğu şahsın kardeşinin hak kazanmasına rağmen, öğretim görevlisi kadrosuna ilgili kişiyi uzun süre sonra atamama yolunu tercih etmesidir. Bunun üzerine öğretim görevlisi kadrosuna atanmayan x kişi de, abisiyle olan ilişkilerini de gerekçe göstererek YÖK’e itirazda bulunmuş ve YÖK de bu itiraza karşı soruşturma başlatmıştı. Neticede rektöre “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası teklif edilmiş ve bunun üzerine rektör YÖK başkanı tarafından görevden el çektirilmişti. YÖK’e, rektörün mobing yaptığına dair şikayet dilekçeleri ile üniversitenin kadın çalışanlarının tacize uğradıklarına yönelik bir şikayeti olmadığı ve hatta ilgili kişilerin savcılığa bu iddiaların gerçek dışı olduğuna yönelik beyanda bulundu. Rektörün “taciz/mahiyetindeki kadın personelle baskıyla gönül ilişkisi” kurduğuna ilişkin YÖK nezdinde bir soruşturma olduğuna ilişkin bir bilgiye ulaşılamadı. Dolayısıyla rektörün görevden el çektirilme gerekçesi olan tek konu YÖK’ün öğretim görevlisi alımına ilişkin olarak konumu gereği borç ilişkisine girdiği bir kişinin kardeşinin öğretim görevlisi kadrosuna atanmaması için aldığı kararlar ve işlediği eylemi… ALKÜ’de 500’den fazla kadın personelde taciz vs konularındaki söylem ve ithamlardan rahatsız. ALKÜ personelinin bazıları ise bu yaftadan duyduğu rahatsızlık sebebi ile çalıştığı kurumu söylemekten çekinir hale geldi. Menfaate dayalı ilişki ağının ve bu sebeple ortaya çıkan çatışmalar ve bu çatışmalar sürecinde sırf karşı taraf/karşılıklı taraflar zarar görsün diye üstelik en büyük zararı üniversiten kurumsal kimliği görmesine rağmen itibarsızlaştırma amaçlı manipülasyonlar yaşandı. Hiç ilgisi alakası olmayan, kadın çalışanlar zan altında bırakılmış ve son noktada kimse o kurumda çalıştığını söylemeyecek durumu geldi. Üniversite, bundan sonraki yönetimlerde de benzer kirli operasyon ve dedikodular ile geçen iki dönemde yaşananlara benzer yıpratma, itibarsızlaştırılmaya devam edebilir. Bu tarz dedikoduların önüne geçmek, manipilasyolara engel olmak, sorunları önceden tespit etmek ve dahi kadın personellere karşı istemsizce oluşan algıyı kırmak adına belki de üniversite içinden bir kadın öğretim elemanın rektör olması sorunlar silsilesini bertaraf edilmesine kronikleşmiş rahtsızlıklarına giderilmesine daha erken katkı sunar.