Dost acı söyler. Ve gerçekler de acıdır zaten... Dokuz günlük bayram tatili bitti. Bu süreçte Alanya yerli ve yabancı misafirle doldu taştı. Kimisi tüm bunlardan memnunken, kimisi de : " misafir misafiri istemez, ev sahibi hiçbirini istemez." dedi. Turizm Alanya'nın en önemli geçim kaynağıdır. Eğer tarlaları korumayı başarsalardı Turizm ikinci planda kalmış olurdu. Çünkü bu bereketli topraklarda diken bile meyve veriyor. Yeşilin değerini geç anlamış olmamız bir ders olmalı ama sınavı da geçememiş olmak hayli moral bozucu. Bayram tatili günlerinde neyi anladık? İnsanımız tatil yapmayı, yeni yerler keşfetmeyi seviyor. Atalarımızın bin yıllar önce, o şartlarda Bering Boğazı'nı aşıp dünyaya açılması gibi... Tatil hepimizin hakkı. Uygun tatil de aynı şekilde. Herkes lüks otele gitmek zorunda değil hatta imkanı da olmayabilir. Bunun için örneğin, dört kişilik bir ailenin hatırı sayılır bir meblağı gözden çıkarması gerekir. Şu günlerde bunun biraz ütopik bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz. O zaman bir soru daha. Yerli turiste özel pansiyon ve konaklama mekanlarımız neden az? Ev sahibi olarak misafirlerimizi neden sahillerde, parklarda hatta bank üzerinde ağırlamak durumundayız? Elbette kapasite meselesi de var ama sorunları asgariye çekmek gerekmez mi? Ev sahibi demişken, bir çoğunuzun yorumlarını okudum. Haklı olduğunuz hususlar az değil. İlk başta çöpünü yere atan her kim olursa olsun, bu ne insanlığa ne de vicdana sığar. Doğa ciddi anlamda can çekişiyor. Dünya kendi elleriyle çöpten 7. Kıtasını inşa etti. Geleceğe, çocuklarımıza miras bırakacağımız yapıtlar bunlar olmamalı. Gönül ister ki, herkes güzel yaşasın. Avrupalı turistler gibi bizim de insanımız en azından yılın bir haftasını keyifli geçirsin. Kapadokya'daki balonlara bizim insanımız da hiç tereddüt etmeden binebilsin. Elbette bizler her şeyin en iyisine layığız. Bu arada ilk defa denize girdiğini söyleyen on yaşlarındaki misafirimiz beni duygulandırdı. Bizim insanımız mülteci değildir, kendi topraklarında en güzel tatili de hak ediyor. Ekonomik krizin geçtiği zaman da olur umarım. Ve bazı sorunlara çözüm de gelmeli artık. Bu şehir de, bu ülke de bizlerin. Değerini bilip, koruyalım ki gelecek nesillerin de gezip, tatil yapacağı yerleri olsun. Bayram bitti, yine bekleriz...