Kasım ayından itibaren gittikçe alevlenen Rusya ve Ukrayna krizinde nihayi sonuca yaklaşıldı sanırım. Savaş olacak mı? Aslında uzun zamandır iki ülke arasında çözüme bağlanmayan Krım meselesi de var . Ama elbette tek sorun bu değil. Rusya itibarını geri almak istiyor.

Putin'in siyasetine bakılırsa savaştan yana olduğunu görürüz. Sovyet hükumetinin zamanında söz hakkına sahip olduğu Ortadoğu'da artık ABD var. Bir yandan Gürcistan Osetya bölgesinde yaşanan küçük savaşı hatırlamakta fayda var. Can kaybının da yaşandığı çatışmada Rusya eski siyasetinden asla vazgeçmeyeceğini net belli etmişti.

Bir yandan kışkırtıp savaş çıkmasını isteyen ülkeler, bir birinden hıncını almaya çalışan politikacılar, büyük ve küçük çıkarlar yine sade vatandaşların ne kadar değersiz olduğunu gösteriyor bize.

Macron bir siyasetçi olarak tüm itibarını kaybetmişken uzun bir masada Putin tarafından tekraren ezildi. Bir yandan ABD ile Macron'un arasının bozuk olduğunu da biliyoruz.

İddialara göre Ukrayna zenginleri olası savaş nedeniyle ülkelerini terk etmiş. Savaşı zenginler başlatır, savaşta gariban, fakirler can verir. 2022 yılında, dünya ciddi bir salgınla savaşırken top tüfeğe ne gerek vardı, bilemedim.

Putin savaşmayacak diyenler var, büyük bir savaş olacağını ben de düşünmüyorum. Ama göz dağı elbette verilecek. Mutlaka. Onun sonrasında belki de Zelenski gidip yerine Rusya yanlısı bir başkan gelecek. Büyük balık küçüğü yutacak. Ama belli olmaz, gündemde 3. Dünya Savaşı söylentileri de var.

Savaş olsa da, olmasa da ülkemiz bu durumdan payına düşen zararı görecek. Ukrayna ile yapılan ticari anlaşmalar belki askıya alınacak. Bu zararın en küçüğü diyelim. Şehrimiz de elbette turizm sebebiyle zarara uğrayacak. Yeni yeni kendine gelen Alanya pazarı bu sebeple yeniden tehlikede.

Gönül ister ki ne savaş olsun, ne kan dökülsün. Coğrafyada söz hakkına sahip olmak isteyen dev ülkelerden bıktık. Umarım aklı selim bir karar vererek bu yanlıştan dönülür. Atatürk'ün bir cümlesiyle bitirmek istiyorum. "Yurtta sulh, cihanda sulh."