Cennet mekan I.Alaeddin Keykubat’ın hedefi,ufku,vizyonu ve gayreti sonrasında, döneminin uluslararası kültürlere en açık şehri olan Alanya’nın Türk yurdu haline getirilmesinden sonra,Selçuklu mülkünün pek çok yerinden devrin önemli alim,sanatkar ,mimar,mühendis ,usta,ahi teşkilatı ve Türkmen halkı buraya sevk ve iskan edilmek suretiyle Alanyamızda büyük bir değişiklik hamlesi başlamış oldu.Bu değişiklik hamlesinin kalıcı olabilmesi ,hiç şüphesiz eğitim ile desteklenmedikçe kalıcı hale gelemezdi. Elbette askeri ve ticari manada bir güçlü destek bu işin en önemli sacayaklarıydı.
Eğitim işi sadece örgün anlamda medreselerde yapılmıyordu elbette. İlim ve bilimin yanında askeri eğitim, ticari ve ahlaki eğitim,tasavvuf ve dini eğitim ve hatta usta çırak ilişkisi içinde tevarüs eden ,el vermek suretiyle ustalığına kefil olunan ,halkın günlük yaşamında hemen yanı başında her daim varlığını koruyan ve günlük yaşamın sürdürülebilir olmasını mümkün kılan ev yapım ustası, ahşap ve taş ustaları,çini ve seramik ustaları,terzi ,ayakkabı-çarık yapım ustaları ,demir vb ustalarının eğitimi de Ahilik ahlak ve erdemleri anlayışı çerçevesinde kendisine muhatap buluyordu.Arz ettğim coğrafi alan o günkü Alaiye sınırları içindeki eğitim müesseseleri değil,günümüzdeki sınırlar içindeki Selçuklu eğitim müesseseleridir.
SELÇUKLU EKOLÜ: Büyük Selçuklu’dan esintiler taşıyan Anadolu Selçuklu Devleti’i ile birlikte ,küçük varyantları olan Karamanoğulları ve Alaiye beyliği dönemi kültür atmosferi.
SELÇUKLU EKOLÜ DÖNEMİ ÖRGÜN EĞİTİMİ

OBA ELVAN BEY MEDRESESİ: Medrese ders görülen yer anlamında idi.Bazıları bugünkü lise seviyesinde olsa da genellikle üst perdeden tedrisat yapan ,önlisans,lisans hatta doktora ayarında idiler.Oba Elvan Bey medresesi 8 asır öncesinde,henüz Avrupa ortaçağ karanlığında kadın insan mıdır,şeytan mıdır,akli melekesini kaybeden kişinin kafasına cin girmiştir ,o halde tokmak vurmak suretiyle çıkarılmalıdır düzeyinde iken ,Selçuklu Türkleri astronomi,matematik,hendese ,hukuk,sosyal ve fen bilimleri medreseleri açarak o günün dünyasında ilim merkezi kabul edilerek ,uluslar arası öğrenci kabul etmekteydi.Obamız her dönem bir kültür ve irfan merkezi olageldiyse bunda medresenin çok ciddi katkısı vardır.Selçuklu ekolüne sahip bütün siyasal rejimlerin ve dahi Osmanlı’nın bile son dönemine kadar eğitim öğretim hayatına devam etmiştir. Konya gibi yakın bir merkezde medreseler serpiştiren devrin vizyon sahibi ufuk insanları ,Alanyamız’da da bu medreseyi tahsis etmekten geri durmamışlardır.Yaptıran kişinin adının Elvan bey olduğunu düşünüyoruz.Zira henüz elimize bir kitabe ve ya belge ulaşmış değil.Ümeradan birisi olmadığıu ,belki de üst düzey bir bürokrat olduğu görüşü yaygındır.14.YY eseridir.Dönem Selçuklu ekolünden gelen Karamanoğulları tesirinden kurtulamayan Alaiye Beyliği beyi Emir Hüsameddin Mahmut devri.1373 tarihine tarihleseler de elimizde gerçek tarih yoktur.Medresede ders odaları,eyvan,mescid, vb vardır.Devşirme taşların olması da vakti zamanında Medrese Beleni denilen yerin civarında başka medeniyetlerin de eserleri olduğunu gösteriyor.Medreseler ücretsiz,yatılı,burslu ücretsiz giyeceğin verildiği,müderrislerin doygun maaşlar aldıkları yerlerdir.Medresemizde dini ilimler ve pozitif bilimler birlikte okutulmuştur.Bunu duvar tezyinatında bulunan balık,ejder,üzüm salkımı vb eşkale mana yüklemek çok mümkündür.Şu an restorasyonu bitmek üzeredir.Belediyemize şükranlarımı iletiyorum.

SELÇUKLU EKOLÜ DÖNEMİ ASKERİ EĞİTİM
TERSANE:Tersane elbette bir askeri mimari örneğidir ve burada donanmaya gemiler yapmak ana işlev olmakla birlikte teknik ekibin yetiştirilmesi işinin gerçekleştirildiği yerdi.Osmanlı döneminde de bu işlevini devam ettirmiştir.
TOPHANE:Top döküm hanesidir.Askeri binadır.Donanmaya ait deniz toplarının döküldüğü ve teknik ekibin yetiştirildiği yerdir.Osmanlı döneminde de bu işlevini devam ettirmiştir.
KIŞLA,KOĞUŞ: Alt subay,subay ve üstsubay olmayan askerlerin kaldıkları askeri konaklama yerleri.Burada kalanlar bu iş için ayrılan alanlarda kılıç talimi,ok yay talimi vb yapılmaktaydı. Osmanlı döneminde de devam etmiştir.Şu an kale haricindeki koğuş ve kışlanın yeri bilinmese de Gülevşen rivayeti halk arasında yaygındır.
SÜREK AVLARI:Başta Sultan Alaeddin Keykubat olmak üzere bütün bey ve emirlerin en önemli savaş öncesi talimiydi.Hem ordunun et ihtiyacı karşılanırken ,ordunun manevra,komutanların da sevk ve idare kabiliyeti geliştirilirdi.

SELÇUKLU EKOLÜ DÖNEMİ DİNİ EĞİTİM:
CAMİLER: Feth edilen her yerin yüksekçe bir kısmına cami yaptırılması adettendi.Alaaddin camii (Kale) de bunlardandı.Kanuni devrine kadar 3 asır hizmet eden Selçuklu camisi,bu dönemden sonra şimdiki halini almıştır.Camiler en yaygın dini eğitim merkezleridir.Diğer cami örnekleri olarak bu dönem için Mahmut Seydi’deki cami,Tophane’deki Emir Bedreddin (Andızlı) camii sayılabilir.Özellikle Oba Gülevşen’de Alaiye beyi Emir Hüsameddin Mahmud’un kendi adıyla anılan camii bu konuda biraz daha çaplı bir eğitim faaliyeti sürdürüyordu.Burası bir Cuma camii (merkez camii) olması hasebiyle Gazipaşa’ya kadar olan bir hinterlanda sahipti.Bu cami dolmadan diğer camilere Cuma için gidilmezdi.
MESCİDLER: Akşebe Sultan mescidi bu dönemin en önemli dini ibadet ve eğitim merkeziydi.Adını tespit edemediğimiz ,kayıt dışı pek çok mescid gerçek anlamda halka en yakın eğitim merkezleri konumunda idiler.

TEKKE VE ZAVİYELER:Tasavvuf eğitiminin olduğu mekanlardır.Sitti Zeynep( evlad-ı rasül dense de Bacıyan-ı Rum ehlinden olan bir fütüvvet ehlidir),Buzağı baba, Tersanenin hemen üst yanındaki Hıdırlık zaviyesi,(Hızır İlyas) Oba’daki Mevlevihaneler de tekke edebiyatının ve tasavvuf eğitiminin verildiği yerlerdendi.Özellikle tasavvuf edebiyatımızın en önde gelen isimlerinden olan ve Alaiye beyinin oğlu olan Alaaddin-i Gaybi ,ya da maruf ismiyle Kaygusuz Abdal her ne kadar Elmalı tekkesindeki pirinin rahle-i tedrisinde yetişip Abdal olmuşsa da köken itibariyle Alaiye tekke ve zaviyeleri bu tohumu kendinin o münbit gönlüne çoktan bırakmıştı.

SELÇUKLU EKOLÜ DEVRİ MESLEKİ EĞİTİM
AHİLİK: Ahlaki,tasavvufi ve ticari bir örgütlenmedir.Anadolu’nun Türk yurdu olmasında da etkilidirler.Ahi loncaları branşlarına göre gündüz ticaret ,geceleri ise toplandıkları yerlerde İslam’ın ticaret hukuk ve ahlakını da diğer düsturlarla birlikte öğrenirlerdi. Askeri yönü de olan bu örgütlenme devletin görevlerini yapmasında lokomotif güç olmuştur .İbn-i Battuta Alanya ziyeretinde Ahilerle karşılaşmış özellikle kereste işinde örgütlendikleri,kadın erkek birlikte ahi meclisleri oluşturduklarını yazmıştır.
Kaledeki saray kalıntıları arasında bulunan çiniler de bize bu dönem Alanyasında seyyar çini atölyeleri kurulduğunu düşündürtüyor.
Bir Selçuklu Şehri olan Alanyamız ‘da,vizyon sahibi erkan –ı devletin o günkü ulusal ve uluslar arası şartların da üstünde eğitim yatırımı yaptığını söylememiz abes olmasa gerek. Ruhları şad olsun.

Haftaya Osmanlı dönemi Alanya eğitim dünyasını irdeleyelim.