Son zamanlarda gündemimizin ana başlıklarından biri olan “Sürdürülebilir Turizm “ kavramı sektörün bundan sonraki yıllarda ana uğraş konusu olacaktır.
Özellikle seyahat hareketlerinin yöreye katkısının yanında sebep olduğu kültürel aşınmayı, sosyal değişiklikleri , kaynak kullanımı ve çevreye verilen etkiyi en aza indirmeyi amaçlayan çalışmalar önemini ve yoğunluğunu giderek attırmaktadır.
Tedarik zincirleri, iklim değişikliği, doğa ve hayvan ilişkileri. İnsan hakları, farklı kültürlerin çakışması ve seyahat hareketlerine katılım gibi bir çok alanla olan direk ilişkileri sebebiyle sektörümüzün bu alanda üstüne düşen görevler diğer sektörlerle karşılaştırıldığında daha fazladır.
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü Sürdürülebilir turizmi ;
“Mevcut ve gelecekteki ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri tam olarak hesaba katan; ziyaretçilerin, endüstrinin, çevrenin ve ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarını karşılayan turizm”
olarak tanımlamaktadır.
Bu nedenle sektörün bundan sonraki on yıllarda devamlılığı ve gidilen yerlerin özelliklerini koruması açısından bu çalışmaların gerekliliği Global anlamda olumlu karşılık bulmuştur.
Bakanlığında katkısı ile tüm turizm işletmelerinin yerine getirmekle yükümlü olduğu şartların olayın önemini kavrayan uygulayıcılar tarafından aynı bilinçle yerine getirilmesi önemlidir. Bunlar tüm turizm sektörüne emek verenlere iyi anlatılmalıdır.
Sürdürülebilir Turizm kavramı sadece çevreye duyarlılık anlamına gelmemektedir. Uygulayıcılara bunların sadece evrak doldurmaktan ibaret olmadığı verilecek eğitimlerde altının çizilmesi gereken en önemli başlıktır.
Sürdürülebilir Turizm İlkeleri nelerdir kısaca onlara göz atmak da fayda var.. Buradan da anlaşılacağı gibi bir çok alt başlığı ve her başlığın aynı önemde olduğu geniş bir alan söz konusudur.
1) Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet edebilirliğini sağlamak.
2) Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, yerelde harcama oranını çoğaltıcı önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.
3) İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini arttırmak.
4) Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.
5) Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici, sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu desteklemek.
6) Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.
7) Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek.
8) Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre, geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların değerlerini artırmak.
9) Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemek.
10) Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının, yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.
11) Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.
12) Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.
Halen yaşamımızın tüm alanlarında kendini daha fazla hissettirmeye başlayan “sürdürülebilirlik” kavramı ulaşımdan yeme içmeye , konaklamadan yerel kültüre etkisine kadar bir çok alanı içine alan ve ciddi bir şekilde büyümeye devam eden Turizm sektörünün geleceği için önemini daha fazla ön plana çıkarıyor.
Bölge halkının yaşam kalitesini arttıran seyahat hareketlerinin bu gelişimi çevre ve kültürel aşınmayı en aza indirecek önlemlerin alınması “sürdürülebilir turizm” çalışmalarının öncelikleri arasındadır.
Sürdürülebilir turizm turizm hareketlerinin çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılırken de yapılması gerekenlerinin sunulduğu yol haritasıdır.
Bu kapsamda farklı turizm türlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi ve sektörün içinde olsun olmasın kamu , yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları da dahil tüm bölge yaşayanlarının bu çalışmalara katılmasını sağlamak ve var olan teşvik edici çalışmaların arttırılarak sürekliliği gerekmektedir.