Pandeminin gölgesinde Nisanın ilk haftası itibarı ile yavaş da olsa başlaması planlanan seyahat hareketleri öngörülen iyimser senaryolara göre Haziran ve sonrasında yüzümüzü güldürecek gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor.
Kaynak pazarlarımızdan beklentiler Rusya ve Ukrayna’nın özellikle Antalya bölgesinde ilk sıralarda olacağı yönünde.. İngiltere ve Almanya’nın ilerleyen zamanlarda bu hareketlerin yoğunlaşmasına katkı sunması bekleniyor. Özellikle AB ülkelerinin alacağı kararlar dikkatle incelenirken birlik içindeki bazı ülkelerin bağımsız hareket etmesi sürpriz olmayacak. Özellikle Polonya, Balkan ülkeleri ve Baltıklardan bölgeye misafir akışı yine beklentiler arasında..
Kuzey Avrupa ülkeleri Pandemi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor ve geçen sene uyguladıkları sert seyahat yasaklarını vaka sayılarının gidişatına göre belirleyeceklerini bildiriyor.
Özellikle 2021 yaz döneminde de yurt dışı tatil yapmanın zorlukları göz önüne alındığında var olan bu talebin iç pazarı hareketlendirmesi bekleniyor. Buda Mayıs ortalarından sonrayı işaret ediyor.
Her ne kadar Nisan ayı hedef konsada hissedilecek hareketlenmenin başlaması Mayısın ilk bölümünde başlaması öngörülüyor. Bunun en önemli göstergelerinden biride Nisan 15 ‘ine kadar uzatılan ve ülkemize gelen misafirlerden istenen PCR testleri..
Aşı çalışmaları, ekonomik zorlamalar, 2020 yılında misafir tereddütlerini nispeten gideren önlemlerle oluşan hareketler 2021 yılı için iyimser bir tablo çizmemize sebep oluyor.
Gelişmeleri yakından takip eden nihai tüketicilerin bu sene seyahatlerini alma konusunda aceleci olmayacakları ve gelişmeleri yakından takip edecekleri bu sene kış döneminden yaz için gerçekleşen erken rezervasyonlardan kendini gösteriyor.
Önümüzdeki yaz son dakika rezervasyonlarının yoğun olacağı bir dönem olacak..
Misafir seçeneklerinde doğayla barışık, sosyal mesafe kurallarının hassas, tereddütleri en aza indirmiş tesisler avantajlı olacak..
Ülkemiz ve özelinde Antalya bölgesi başlayacak turizm hareketlerinde en önemli seçeneklerden bir olma özelliğini koruyor. Ancak her ne kadar belli oranda talebin varlığı olsada hükümetlerin yaklaşımları yakından takip ediliyor.
Aşılama süreçleri ve gidilecek bölgedeki gelişmeler, bu kararları ve talebin oluşmasını etkileyen en önemli faktörlerden biri halinde.

Temkinli iyimserliğimizi koruyor ve hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz.
Sonuçları itibarı ile hepimizi hem ekonomik hem de psikolojik olarak etkileyen sürece olumlu katkımızı vermek için kurallara ve tavsiyelere uymak önceliğimiz olmalı..
Sektörün başka “kayıp bir yıla” dayanması mümkün değil…