İnsanoğlu yerleşik hayata geçince tarıma önem vermeye başlamıştır. Fakat modernleşme tarımı da dönüştürmüştür. Modernleşme ile teknoloji ve yeni teknikler kullanılarak her alanda daha fazla para kazanma ve daha konforlu (!) yaşama yarışı başlamıştır. Bu dönüşümden tarım da nasibini almıştır. Oysa teknoloji iyiye kullanılmalı ve sağlığı gözeterek tarımsal üretim yapılmalıdır. Pestisit ve benzeri kimyasal tarım ilaçları, antibiyotik ve benzeri ilaçlar tarımda ve hayvancılıkta kullanılmıştır. Ayrıca ülkemizde olmamakla birlikte Dünyanın birçok yerinde genetiği değiştirilmiş gıda üretimi artmış ve giderek yaygınlaşmıştır. Gaye daha fazla üretim olmakla beraber, yeni üretim tekniklerinin insan sağlığına etkileri önemli bir soru olmalıdır. Bu sorunun cevabı verilmeden üretimi arttırmak çok tehlikeli olabilir. En büyük tehlikelerden birisi de tarım ilaçlarının bilinçsizce kullanımıdır. Ne kadar fazla ve çeşitli tarım ilacı kullanılırsa o kadar verim alınacağı düşüncesi tehlikeli sınırlara varabilir. Bir tıp doktoru olarak olayın beni ilgilendiren tarafı, tarım ilaçlarının insan bedenine muhtemel toksik etkileridir. Bilim insanları bu konuda çok sayıda araştırma yapmıştır. Yapılan araştırmalar sonucu çok tehlikeli olan bazı tarım ilaçları tamamen yasaklanmıştır. Bunların en çarpıcı örneği şüphesiz; kolların, bacakların gelişmemesi ile seyreden organ eksikliği şeklindeki fokomeli hastalığına yol açtığı için geçmişte yasaklanan talidomiddir. Bu örnek bize göstermektedir ki her tarım ilacının insan sağlığına etkilerini gösterecek bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. Ayrıca doz ayarları, kullanım şekli, kullanırken çiftçilerin alacağı tedbirler, kullanım sonrası denetimler çok önemlidir. En büyük risk çiftçinin kendisinedir. Çiftçilerin daha fazla ürün almak için yapacakları standart dışı her uygulama en çok kendi sağlıklarını bozacaktır. Çünkü kullandıkları ilaçlara en çok kendileri maruz kalacaklardır. Çiftçilerin tarım ilacı uygulaması esnasında mutlaka özel donanım ve koruyucu tedbirleri uygulamaları gerekmektedir.
Alanya’da İlçe Tarım Müdürlüğü bünyesinde kurulan modern laboratuvarlar sayesinde, pestisit düzeyleri ve ilaç kalıntıları tüm ürünlerde tarlada, halde, manavda olmak üzere her aşamada kontrol edilebiliyor. Denetim sonucunda kontrol dışı ve tehlikeli kullanımın önüne geçilebiliyor. Alanya İlçe Tarım Müdürü Sayın Mehmet Rüzgar Beyefendi bu konuda büyük bir heyecan ve gayret içerisinde. Ayrıca Alanya’ya ve ülkemize katma değeri yüksek tropikal tarımı kazandırmak, çeşitlendirmek ve yaygınlaştırmak için büyük bir çabası var. Bu çabalar çok değerlidir. Çünkü önümüzdeki asırda temiz tarım en stratejik ve değerli alanlardan birisi olacaktır. Tarım alanları ve su kaynakları giderek azalmakta ama Dünya nüfusu giderek artmaktadır. Bu durumda tarımın stratejik, maddi ve manevi yönden değerli hale gelmesi kaçınılmazdır.
Temiz, sağlıklı ve doğal gıda üretimi milli ve stratejik ortak bir hedefimiz olmalıdır. Bu sayede ülkemizin kalkınması ve sağlığın korunması bir arada mümkün olabilir. Yukarıda saydıklarımızın hepsinden daha iyisi ise şüphesiz geleneksel ve orijinal tohumlar kullanılarak yapılacak organik tarımdır. Maddi değeri daha yüksek ve sağlığı koruyucu yönü daha güçlü olan organik tarımı ayrı bir yazıda konuşmak üzere bırakalım. Temiz, doğal ve sağlıklı gıda için; üretici, tüketici ve denetleyicilerin hep birlikte gayreti gerekiyor. Sağlığımızı korumak için temiz gıda ve temiz tarım şarttır. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.