Bugün size hem kilo aldıran hem de başka birçok hastalığa yol açabilen çok tehlikeli bir gıda katkı maddesinden bahsedeceğim. Nişasta bazlı şeker olarak bilinen ve son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen, mısır-fruktoz şurubu veya glikoz-fruktoz şurubu gıda imalatında sıklıkla kullanılan bir katkı maddesidir. Tatlandırıcı olarak kullanılır. Şeker pancarından elde edilen doğal şekere göre farklı bir yapıdadır. Kimyasal olarak çeşitli işlemlerden geçmiştir. Birçok hastalığa yol açtığı düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda, fruktoz şuruplarının tüketilmesinin, obezite, karaciğer yağlanması, insülin direnci ve bazı kanser türleri başta olmak üzere birçok ciddi hastalığa yol açabildiği gösterilmektedir. 2019 yılında uluslararası bir dergide yayınladığımız önemli bir araştırmamızın sonuçlarına göre, fruktoz şurubu tüketimi kalp-damar sistemini bozmakta ve hastalıklara yol açabilmektedir. Fruktoz şurubunun hastalığa yol açmasında temel mekanizma, insülini yeterince uyaramamasıdır. Bu sebeple tüketildiğinde kan şekeri uzun süre yüksek kalır. Uzun süre yüksek kalan kan şekeri ise tüm doku ve organların yapısını yavaş yavaş bozar. Çok tehlikeli ve ciddi hastalıklara yol açar. Fruktoz şurubunun sürekli olarak yüksek dozda tüketimi sonucunda deneysel olarak kilo aldırdığı, obeziteye yol açtığı, deneysel olarak defalarca ispatlanmıştır. Yine sadece sürekli fruktoz şurubu tüketimi sonucunda tip 2 diyabetes mellitus (şeker) hastalığının deneysel olarak ortaya çıktığı gösterilmiştir. Bütün bunlara rağmen mısır-fruktoz şurupları, acı-tatlı, ambalajlı birçok farklı üründe, giderek yaygınlaşan şekilde kullanılmaktadır. Çocuklarda obezite sıklığının artmasının en önemli sebeplerinden birisi olarak, çocukların tükettiği gıdalarda fruktoz şurubu içeriğinin artması gösterilebilir. Yasal olarak izin verilen kullanım dozları çok düşük iken uygulamada çok sayıda üründe yaygın bir kullanım söz konusudur. Bu durumda tabii olarak yüksek dozlarda maruziyet riski ortaya çıkmaktadır. Daha çok işlenmiş ve ambalajlı gıdalarla fruktoz şurubu alınmaktadır. Tüketilen fruktoz şurubu dozunun azaltılmasında en önemli adım, işlenmiş gıdaların içeriğine dikkat etmektir. Bu konuda toplumsal duyarlılık oluşması ve medyanın konuyu çarpıcı biçimde gündeme getirmesi sayesinde, hem hükümet tarafından bu şurupların kullanım kotası indirilmiş hem de firmalar kendi otokontrol mekanizmalarını kurmuşlardır. Bilinen birçok gıda firması ürünlerinin üzerine ‘mısır-fruktoz şurubu- nişasta bazlı şeker içermez’ ve benzeri ifadeler yazmaya başlamışlardır. Bunun yerine doğal şeker kullanmaya yönelmişlerdir. Sadece daha ucuza mal etmek için sağlığa muhtemel birçok zararlı etkisine rağmen fruktoz şuruplarının kullanılması gereksizdir. Bize düşen, bilinçli tüketici olarak, fruktoz şurubu içeren gıdaları tüketmemek, fiyatı biraz daha yüksek olsa bile doğal yollarla üretilmiş gıdaları tercih etmektir. Her bulduğumuz gıdayı sorgulamadan tüketmek yerine, kaliteli ve sağlıklı gıdaları tercih edip, az ve öz beslenmek daha iyi bir yaklaşımdır. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.