Sağlıklı ve temiz içerikli beslenmek her bireyin öncelikli gayelerinden birisidir. Bugüne kadar halka açık biçimde verdiğim 50 civarında sağlıklı beslenme konferansında gördüğüm en büyük tehlike ümitsizliktir. Bu ümitsizlik günümüzde sağlıklı beslenmenin mümkün olmadığı ana fikrine dayanır. Genetiği değiştirilmiş gıdalar, gıda katkı maddeleri, kimyasal içerikler, ambalajlı ve işlenmiş gıdanın yaygınlaşmış olması çoğu insanda temiz ve sağlıklı gıda kalmadığı algısı oluşturmaktadır. Bu yanlış algı sağlıklı beslenmenin önündeki en büyük engellerden birisidir. Gıda içeriğiyle alakalı birtakım endişeler bulunduğu ve bilim insanlarının bu şüpheleri aydınlatmaya dönük araştırmalar yaptığı doğrudur. Fakat sağlıklı beslenmenin mümkün olmadığı kanaati yanlış ve riskli bir düşüncedir.

Bugün bu kadar ciddi risklere karşılık nasıl sağlıklı beslenilebilir sorusunu cevaplayalım. Öncelikle sağlıklı gıda seçimi hakkında genel prensipler oluşturmak gerekir. Bu konuda detaylı bir bilgi sahibi olmadan da genel prensipler uygulanabilir.

İlk prensip olarak kendinize ‘tüketmek istediğiniz gıdayı almaya mecbur musunuz?’ sorusunu sormalısınız. Örneğin ambalajlı ve riskli katkılar içeren bir gıda alacaksanız ve bu gıda beslenmenizde önemli bir ihtiyacı karşılamayacaksa hiç almama seçeneğini kullanabilirsiniz.

İkinci prensip olarak bir gıda ürününü mutlaka almak istiyorsanız aynı gıdanın diğer tüm farklı seçeneklerini inceleyerek karşılaştırmalı ve en sağlıklı olduğunu düşündüğünüz ürünü tercih etmelisiniz. Bu aşamada detaylı bilginiz yoksa bile en az katkı maddesi içeren hangisi diye bakmanız yeterli olabilir. Çeşit ve miktar olarak en az katkı maddesi içeren seçeneği tercih etmek koruyucu bir önlem olabilir.

Üçüncü prensip olarak sağlıklı beslenmek ve gıda seçimi hakkında temel bir bilgi sahibi olmak için biraz çalışmalı, araştırmalı ve gayret sarf edilmelidir. Bu alanda yazılmış kolay anlaşılır ve bilimsel nitelikli kitaplar, web siteleri, aplikasyonlar bilgi için kullanılabilir. Prof. Dr. Fatih Gültekin hocaya ait Gıda Katkı Maddelerine Yönelik Tüketici Rehberi isimli kitap çok güzel bir kaynak olabilir. Renkli, resimli, karşılaştırmalı, bilimsel kaynaklı, pratik ve kolay anlaşılır bu kitap hızlı biçimde bilgi ve beceri gelişimini sağlayacaktır. Daha önce de bahsettiğim Android ve IOS tabanlı ücretsiz ‘Gıda Katkı Maddeleri’ uygulaması pratik ve hızlı bir kaynak olabilir.

Dördüncü prensip olarak tüm gıdalarda en az işlenmiş, mümkün olan en ham halini tercih etmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Katkı içermeyen, çeşitli kimyasal işlemlerden geçmemiş ve ham haldeki gıdalar daha sağlıklı seçenekler olabilir. Tam buğday ekmeği sağlıklıdır diye anlatan Prof. Dr. Mübeccel Demirkol hocamıza şaşırdığımız günlerin üstünden yaklaşık 20 yıl geçti. Günümüzde tam buğdayın glisemik indeksinin daha düşük, daha az işlenmiş, lif içeriği daha yüksek ve genel manada beyaz una göre daha sağlıklı olduğunu biliyoruz.

Sağlıklı beslenmek daima mümkündür. Beslenme genel anlamda bizim kontrolümüzde olan ve sağlığımızı etkileyen önemli bir faktördür. Kontrolü elden bırakmayalım. Moralimizi bozmayalım. Mümkün olan en sağlıklı gıdaları seçmek ve sorunsuz bir hayat sürmek için daima çaba içerisinde olalım.