Ülkemizde taraftar olmayı bilet veya Kombine alarak maça gitmekle eş değerde gören, maçta her istediğini yapabileceğini düşünenler çoğunlukta olduğu için, taraftar ve izleyici her zaman karıştırılır. Esasen de Popülizme dayalı yorumcu ve ilgili kişilerin, doğru bilgilendirme ve yönlendirme ile ilgilenmediği için tribünler başka kimliklere bürünmektedir. Yeni bir şeyler de üretilmediği içinde kaos üzerine tezahüratlarımız hiç değişmiyor.
+++
Mesela bir tezahürat’ ’Vur, Kır, Parçala, Bu Maçı Al, Ölecek ölecek’’(devamını yazamıyorum)diye devam ediyor ama sadece şiddete yönlendiriyor. İçinde Futbolda olmaması gereken her şey var. Bunlar Maçın gidişatına, oyunun ritmine bakmaksızın maçı sabote eden insansı varlıklardır. Maç, oyun umurlarında bile değildir. Varsa yoksa o an bedenlerini ele geçirmiş, baldan tatlı öfkeleridir. Peki, bir sonuç elde edildi mi? Türk futbolu gelişti mi? Türk futbolu dünyada saygın bir yer edindi mi?
+++
Bu güruhun yaptığı başka icraat stadyum malzemesine zarar vermektir. Özellikle oturma ve kullanım alanlarını parçalamaktır. Bunun tek anlamı var, kendi takımına düşmanlık. Sanki bu vandallığın bedeli kendi takımından tahsil edilmiyormuş gibi. Sanki kırk döktüğü şeylerin parasını kendi cebinden ödüyormuş gibi. Bu insanlar bilerek isteyerek takımlarına büyük zarar veriyorlar. Hiçbir taraftar haklı değildir. Futbol oyunu haklılık haksızlık meselesi de değildir. Neyin hakkı? Ne veriliyor ne isteniyor? Taraftarlık gönüllü bir faaliyet değil mi? Peki gönüllü yapılan faaliyetler ne zamandan beri karşılığı beklenilen faaliyetler oldu?
+++
Kuruluş amacı sadece takımı desteklemek olan gruplar, her yaptığı kişisel veya topluca eylemlerde Marka değerini düşünmelidir. Desteklediği takım sayesinde isim yapanlar, diğerlerinden iki kat fazla düşünmeli. Takımına zarar verecek her eylemden uzak durmalı, yaşamı ve saygınlığı ile marka değerine katkı sunmalıdır.
+++
Gerçek taraftar, gerçek izleyici sonuçla pek ilgilenmez. Onu ilgilendiren takımının oyunudur. Takımı oyunun hakkını veriyorsa coşkuyla destekler. Takımı güç anlar yaşıyorsa sevgiyle merhametle onları teşvik eder, motive eder, kucaklar. Futbol oyunu üç neticeli bir oyundur. Dünyanın hiçbir takımı yenilmez değildir. Yok, böyle bir şey. Her takım yenilir. Her takım maç içinde güç durumlara düşer, gol yer ve yenilir. İşte burada aklı başında, kendine ve takımına güvenen vakur taraftar, şefkatle kendi takımına sahip çıkar ona sarılır. Kendi takımının sorunlarını çözmesi için sabırla bekler. İlgisini, alakasını hiç kesmez.90 dakika boyunca takım oyununu bozacak şeyler yapmaz, kendi oyuncusunu ateşe atmaz.
+++
Gerçek taraftarların kendi özgün şarkıları olur. Hakiki ve onların kültürünü yansıtan tezahürat ve sloganları olur. Hakiki taraftar başka taraftar gruplarını taklit etmez. Eğer herkesin kullandığı tezahürat ve sloganları kullanıyorsanız, sizin kimliğiniz ve özgünlüğünüz nerede kalır. Sizi diğer taraftar gruplarından ayıran ne olur. Hiç. Kocaman bir hiç. İzleyici olmak kolaydır, âmâ taraftar olmak emek ister, fedakârlık ister.