İki Denizin Sultanı, Ulu Hakan, Sultan Alaaddin Keykubat’ın başkenti, hoşgörünün, sabrın, merhametin, şefkatin, doğruluğun, sır tutmanın, cömertliğin, sadakatin, Rabbine şükredenlerin şehri, 800 yıldır güven ve huzurun hüküm sürdüğü, özgürlüğün kanatları altındaki şehir. Asırlardır tüm görkemiyle dimdik ayakta duran; Süleymaniye Cami’yle, Alanya Kalesi’yle, Tersane’yle, Kızıl Kule’yle, Syedra Antik Kentiyle, Alara Kalesi’yle, Mescidlerimiz, evliyalarımız, yatırlarımızla, toprak altında yatan manevi hazinelerimizle, Sultan Alaaddin Keykubat ve onun kutlu ordusuyla, Kadim şehir Alanya...
Ulu Sultan, Alanya’ya çok değer vermiş, burada evlenmiş, elçilerini burada ağırlamış ve ömrünün sonuna kadar Alanya’yı “kışlık başkent” olarak kullanmaya devam etmiş. Türk Milleti olarak şanlı tarihimizde Alanya’nın fethi gibi nice fetihlerle adımızı dünya tarihine yazdırmışızdır.
Fetih yolu; Peygamberimizin ‘İstanbul mutlaka fetih edilecektir. Onu fetih eden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur’ methine mazhar olmak için 21 yaşında İstanbul’u fetheden, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet’in yoludur. Anadolu’nun kapılarını Malazgirt’e Türkler’e açan Sultan Alparslan’ın yoludur. Kurduğu küçük bir beylikten, dünyaya hâkim olan Büyük Osmanlı Devletini var eden Ertuğrul Gazi’nin, Osman Gazi’nin yoludur. İşgal altındaki bir ülkeyi, Kuvayi Milliye ruhuyla düşmanlardan arındırıp, Türkiye Cumhuriyetini kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Yusuf Has Hacip’in, Şeyh Edebali’nin, Hacı Bektaş Veli’nin, Ahmet Yesevi’nin, Hacı Bayram Veli’nin, Ak Şemseddin’in, Yunus Emre’nin, Mevlana’nın yoludur.
Ötüken’den Orta Asya’ya, Orta Asya’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan tüm dünyaya yayılan, büyük devletler kuran, hüküm sürdüğü tüm coğrafyalarda kültür, sanat, mimari ve bilimde eşsiz eserler ortaya koyan, Medeniyetimizi kıtalara hâkim kılan, bugün yolumuzu aydınlatacak anlayış ve manevi değerleri bizlere miras bırakan, atalarımıza, ecdadımıza hepimizin çok büyük bir vefa borcu var. Fethin ruhunu iyi bilmeli, anlamalı, gelecek nesillerimize aktarmalı, bu vatanı bize canlarını feda ederek emanet eden şehitlerimizin maneviyatlarına uygun işler yapmalıyız. Artık bizim için en büyük fetih Sultan Keykubat’ın mirasına sahip çıkmak, onu yaşamak ve yaşatmaktır. Fetih, geçmişin kazanımlarıyla, geleceği inşa etmek olmalıdır.
1071’de Anadolu’nun kapılarını açan Alparslan ve askerlerinden 1221’de Alanya‘yı fetheden Alaaddin Keykubat ve askerlerinin mirasına sahip çıkanlara selam olsun.
Muhabbetle...