Turizm olgusu özellikle ulaşım araçlarının ve teknolojilerinin hızla ilerlediği son on yıllarda gelişti ve değişik kültürlerin birbirini tanımasına ve etkileşimlerine yol açtı. Bir taraftan bakıldığında farklı kültür ve hayat görüşünde olan toplulukları birbirine yaklaştırması açısından önemli bir unsur haline gelen turizm, seyahat hareketlerinin cazibesini alan toplulukların bundan sonrada vazgeçmeyecekleri hale geldi.
Her ne kadar Covid-19 seyahat kısıtlamalarını beraberinde getirse de geçici olarak yarattığı ekonomik ve kültürel etki potansiyelini engellese de belki de kendi içinde değişim yaşayacak olan turizm hareketleri yeniden önemli bir etkileşim aracı olmaya devam edecek.
İnsanda var olan keşfetme ihtiyacı, şehirleşmenin getirdiği yorgunluğu bulunduğu yerin hatta ülkenin dışında atma isteği bunun yeme içme gibi bir ihtiyaç haline dönüşmesi seyahat hareketlerinin içinde olduğu bu durumu zaman alsa da atlatacağı konusunda olumlu bir bakış açısına sahip olmamıza yol açıyor.
Yarattığı katma değer ve sağladığı doğrudan istihdam ile turizmden yararlanan nüfusun dikkate alınması gereken sayılara ulaştığı düşünülürse dünya ölçeğinde bütün ülkelerin hükümetleri bu hareketlenmenin yeniden yazılan turizm anayasası ile birlikte başlaması için tüm gayretlerini göstereceğinden kimse şüphe duymuyor.
Bu gelişme içinde kısa vadede atılması gereken ilk ve en önemli adım seyahat kısıtlamalarının sağlık endişelerine de cevap verecek şekilde kaldırılması için yol haritasının çizilmesi. Gelişmişliği hangi düzeyde olursa olsun tüm hükümetler turizm hareketlerinin yavaşladığı bugünlerde yüzleştiği sorunları atlatabilmek için tekrar canlanmayı destekleyici hareketleri yapması zorunlu görünüyor.
Her ne kadar ülke içinde hareketlenme ile duruma çare bulunmaya çalışılsa da ülkeler arası seyahatler olmadan istenilen faydanın sağlanamayacağının tüm hükümetler ve sektör oyuncuları farkında..
Turizm bölgelerinin daha güvenli alanlar haline getirilmesinden tutunda verilen hizmetlerdeki güncellemelere kadar yapılanlar, yapılacaklar ve misafir gelen diğer ülkelerde güven oluşturacak bu önlemlerin tekrar eski hareketliliğine kavuşmasının süresini azaltacağı gibi bunun özellikle hükümetlerin güçlü desteğiyle başarılması kaçınılmaz görünüyor.
Bölge halkının bu çabalara destek vermesi hükümetlerin ve paydaşların çabalarının başarıya ulaşması açısından önemli. Aksi taktirde ortaya çıkacak zorluklarla ilk yüzleşecek olan yine bölge halkının kendisi olacaktır.