Türkiye’de özellikle bazı seçim çevrelerinde alışılagelen yöntemler bir dönem muteberken günümüzde artık zoraki katlanılıyor. Gürültüden haz alan seçmen kitlesinin hala olmasına rağmen kahir ekseriyet sükûnetten yana. Düşünün sabahtan akşama kadar bir o adayın bir diğer adayın üstelik Alanya gibi çoklu adayın olduğu yerlerde gürültünün de yarışı oluyor. Şunun arabasından daha çok müzik çıktı, slogan sanki stattan gibiydi sizinkini zor duyduk diye gaza getirenlerde olacak. Elbette sadece gürültü kirliği değil mesele. Afişlerin, bayrak, flama gibi seçim materyallerinin rast gele değil usturuplu asılması da çok önemli. Gelişi güzel asılırsa görsel kirlik kaçınılmaz olur. Sadece görsel kirlik ile kalmaz geçmiş seçimlerde Alanya’da da yaşandı bir diğerinin afişini perdeleyecek şekilde asar diğeri billboardlardan afiş yırtar al sana nur topu gibi kriz. Özellikle afiş kesme, yırtma gibi muhtemel vukuatlar sadece belediye başkanlığı için değil muhtarlık rekabetinde daha fazla curcunalı olacaktır. Burada görev ve sorumluluk seçimin iddialı adayları kadar hatta daha fazlası parti teşkilatlarına düşmekte. Çünkü her partide fanatik bir kesim mevcut, her an gaza gelip ortalığı velveleye verecek şekilde kendi iç dünyalarında çarşı karışsa diye hazır kıta bekliyorlar. Toplum artık sakin bir seçimi arzuluyor hatta adayların barışık olduğu, yan yana oturup gerektiğinde çay kahve içebildiği bir seçim süreci. Hatta daha ileri gidecek olursak 2000’li yıllara kadar devam eden ancak günümüzde esamesi dahi okunmayan rakiplerin açık oturumlara birlikte katılabildiği süreçleri yeniden yaşamak. Ama nerde. Açık oturum işini geçtim bari aradaki muhabbet kesilmesin millet ona razı. Temennim gürültüsüz, patırtısız, makul afiş ve pankartlar süslenen bir Alanya, araç giydirmelerle ile renk cümbüşü ancak korna sesleri ve seçim müzikleri ile gürültü kirliği olmayan bir propaganda süreci olsa fena mı olurdu? Şayet mutabakat sağlanırsa hem halkın huzuru kaçmaz hem çevre kirliği azalır hem de seçim bütçesinde delik açılmaz. Yoksa dağ taş pankarttan geçilmez, birde direklere elektrik ve internet panolarına yapıştırıyorlar. 3 seçim aynı adayın afişi duruyor. Nihai sonucu Şer’den uzak, mümkünse Ehven olmadı Ehven-i Şer olsun.