Hayatın varlığı ve devamı için suyun önemi geçmişten beri çok iyi bilinmektedir. Suyun sağlığa faydaları tahmin ettiğimizin çok üzerindedir. Suyun içilmesi gereken zaman, miktarı, kalitesi, seçimi önemli gündemler olarak karşımızda durmaktadır. Doğal ortamda katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç fiziksel halde bulunan tek madde sudur. İnsanlar doğumdan önce anne rahminde su dolu bir kese içerisinde dokuz aydan uzun bir süre yaşamaktadır. Hem dünyanın hem de vücudumuzun önemli bir kısmını su oluşturmaktadır.
İnsan gıda almadan birkaç haftaya kadar yaşayabilir ama su alamadan ancak birkaç gün yaşar. Bebekler, çocuklar, yaşlılar su kaybına karşı daha hassastırlar. İshal, kusma ve benzeri durumlarda en önemli yaşamsal tehdit su kaybının fazlalığıdır.
Eski dönemlerde suya ‘ab-ı hayat’ diyerek, suyun hayatın kaynağı olduğu ifade edilmiştir. Gerçekten de suyun varlığı hayatı gösteren en önemli ip ucudur. İbni Sina eserlerinde yemekte mutlaka su içilmesini tavsiye etmiştir. Böylelikle sindirimin ve gıdalardan daha iyi faydalanmanın mümkün olacağını anlatmıştır.
Suyun etkilediği tüm sorunlar toplumsal etkili olmakta, çok hızlı yayılmaktadır. Biyolojik ve kimyasal savaş ve terör amacı ile su kaynakları ve şebekeleri hedef alınmaktadır. Bütün bu özellikler suyu sağlık ve güvenlik açısından stratejik hale getirmektedir. Zaten mevzuatımızda özellikle içme sularının denetimi hususunda Sağlık Bakanlığı’nın birçok görevi bulunmaktadır.
Günümüzde dünyanın birçok bölgesinde su, petrol kadar önemli hale gelmiştir. Hem sağlıklı içme suyu ve hijyen ihtiyacını karşılamak hem de gıda üretimi için sulama, enerji üretimi gibi önemli konularda faydalanmak için suyun kullanılması her ülkenin gündemindedir. Dolayısı ile mevcut su kaynaklarımızın kıymetinin bilinmesi, korunması gerekmektedir. Su ihtiyacı için dışa bağımlı hale gelmeden, daima kendi kontrolümüzde sağlıklı ve kaliteli su ihtiyacını karşılayabilmeliyiz. Bu durum sadece güvenlik mevzusu değil aynı zamanda çok önemli bir toplum sağlığı meselesidir.
Su ihtiyacı günlük fiziksel aktivitenin artışı ile terleme sonucunda artmaktadır. Ne kadar çok fiziksel aktivite yapılırsa o kadar çok su tüketilmelidir. Ayrıca bebeklerin vücudundaki su oranı çok yüksektir. Bu sebeple su ihtiyaçları fazladır. Yaşlılarda da su eksikliğine karşı büyük bir hassasiyet vardır. Bebekler ve yaşlı bireyler, vücudun yüksek miktarda su kaybederek kısa süre içerisinde sağlık dengesinin bozulmasına daha yatkındırlar.
Normalde günlük 1,5 – 2 litre olan su ihtiyacı, yaz döneminde, sıcak iklimlerde yaşayan ve ağır fiziksel aktivite yapanlarda duruma göre günlük 4 -5 litreye kadar çıkabilir. Temiz içme suyunun ihmal edilmemesi ve yaz aylarında bireysel ihtiyaca göre mutlaka alınması sağlık için gereklidir. Bebek, çocuk ve yaşlıları da su içmeleri yönünden ihmal etmemeliyiz. Aksi halde sıcak çarpması gibi ölümcül tehlike oluşturabilecek ciddi sağlık sorunları oluşabilir.
Su konusunda birçok araştırması olan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet DİKİCİ hocam ile birlikte, daha önce yazdığımız; ‘Her Yönüyle Mavi Güç; Su’ kitabı 2018 yılında Akademisyen Yayınevi tarafından basılmıştı. Bu kitapta sosyal, stratejik, teknik ve sağlık yönlerinden suyun önemini detaylı olarak işlemiştik. Yukarıdaki ifadelerin bir kısmı tanıtım amacıyla bu kitaptan alınmıştır. Su sağlık için vazgeçilmezdir. Bu konuda detaylı bilgi almak isteyenlere söz konusu kitabı tavsiye edebilirim. Su ile ilgili; suyun içilmesi gereken zaman, miktarı, kalitesi, seçimi gibi sorulara bu kitapta cevap bulabilirsiniz. Yaz aylarında yeterince su içmeyi ihmal etmeyelim. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.