Antalya Alanya arasında yıllardır yaşadığımız bir trafik sorunu var. Kimi zaman trafik ışıklarıyla, kimi zaman alt üst geçitleriyle, bazen de ölümcül kazalarıyla gündeme gelen ve eskiden sadece turizm sezonunda sorun yaşadığımız bu yoldaki sıkışıklık artık sezon, ay, hafta sonu, gece, gündüz ve saat fark etmeksizin keşmekeş halini almış durumda.
Bu haliyle bölgemizin en yorucu, en sıkıcı ve sürüş keyfiyeti kaybetmiş bir yolu halini almış vaziyette…
Her seçim döneminin klasikleşmiş en kolay vaatler arasında yerini alan, ama vaatten öte geçemeyen Antalya Alanya ulaşımını kolaylaştıracak otoyol ve hızlı tren hattı gibi projelerin yapılması için bir adım bile atılamaması Alanya’ya verilen değerin bir göstergesi mi diyelim?
Yoksa Bürokratlarımız ile siyasetçilerimizin başarısızlığımı?
Yoksa alakasızlığımı diyelim? Onun takdiri sizlerin.
Keza Alanya’da bu tür yatırımlar için bir başarıda olsa idi sürüncemede kalan Alanya yeni çevre yolu yıllar önce bitmiş ve hizmete açılmış olurdu.
Gelelim Antalya Alanya Otoyoluna; en az 3 defa ihalesi iptal edildi veya ileri tarihe ertelendi.
Zaten başlayan projeler yıllarca sürmekteyken bu proje ne hikmettir ki hala ihale bile edilemedi. (Her defasında yap işlet devret modeliyle yapılan ve sonuca gidilemeyen bu projenin ihalesinde değişikliğe gidilerek devletin kendi imkan ve olanakları ile yapılsa olmaz mıydı?)
Acaba bu projede planlama veya hesaplama yapılırken yanlışlıklar mı yapıldı?
Yoksa Alanya yok mu sayılıyor?
Planlamada veya hesaplamada yanlışlıklar varsa, her iptal edilişin ardından yanlışlıklar düzeltilerek tekrar ihale edilse, Veyahut güzergahta sıkıntı varsa yeni güzergah belirlense vs… (Biriside çıkıp adam akıllı ihalenin neden olmadığını açıklasa)
En son ihaleden sonra Antalya Eski Milletvekili Badak otoyol yerine mevcut yolun Turizm yolu olarak genişletilip çift şeritli yolun yanına bir şerit daha ekleyerek revize edilerek kullanılması yönünde önerileri var.
Hem daha hesaplı hem de daha kolay olacaktır denmekte.
İyi hoşta, zaten mevcut yolu yaparken birçok yerde denizi doldurarak yol yapıldı, bazı bölgeler yerleşim alanı içinden geçirildi. Peki oralarda mevcut yapıları ne yapacaksınız?
Doldurulmuş deniz kenarlarını bir kez daha mı dolduracaksınız?
Yani bu işin özetine bakarsak Barış Manço’nun şarkısındaki gibi; Ali yapar, Veli bozar. Küp suyunu çeker azar azar. (Maalesef bozulan işte bizim işimiz, boşalan küpte bizim küpümüz)
Bakalım konuştuğumuz bu projede hiçbir ilerleme imkanı olmamışken hızlı tren veya raylı sistem ile doğal gaz hattı ne olur?
Kalın sağlıcakla…