“Anne öğretmenim seninle konuşmak istiyor. Yarın okula gelmen gerekiyormuş” dedi Mehmet. Bir sürü soru baloncuğu oluşmaya başladı annenin zihninde. Acaba neden çağırılıyordu? Yaramazlık mı yapmıştı oğlu? Yoksa alışamadı mı okula? Zaten hep bir serzeniş vardı okula karşı. Nedense oyun oynamaktan vazgeçemiyor konu derslere gelince sürekli mızıklama hali yaşanıyordu. Öğretmenle konuşmadan Mehmet’in üstüne gitmek istemezdi. Bu yüzden tüm sorularını yarın için aklına hapsetti.
Sabah ilk işi okulun yolunu tutmak oldu. Anne tedirgin adımlarla öğretmen odasına doğru yöneldiğinde sınıf öğretmeniyle rehber öğretmeninin kendisini beklediğini fark etti. Büyük bir sabırsızlıkla “beni görmek istemişsiniz hocam ne oldu bir problem mi var?” diye sordu. Sınıf öğretmeni okul açıldığından beri tüm çocukları gözlemlediğini ve Mehmet konusunda rehber öğretmeninden özelikle destek aldığını belirten bir ön konuşmayla başladı sözlerine. Harflerde karışıklık yaşama, kavramları algılayamama, kitap okumayı istememe, zamanı anlayamama, matematik dersinde arkadaşlarının belirgin bir şekilde geride gelmesi gibi özellikler görüyorum Mehmet’te. Tüm bunlardan dolayı rehber öğretmenimizden bir görüşme yapmasını istedim. Tam bu esnada rehber öğretmen araya girdi ve görüşmelerinden izlenimler aktardı. Mehmet’in Özel Öğrenme Güçlüğü yaşıyor olduğunu düşünerek bir uzmandan destek almaları gerektiğini belirtti. Anne donup kalmıştı. İlk baştan beri bazı sıkıntılar yaşadıkları doğruydu ama bunun böyle bir sebepten kaynaklanması aklının ucuna bile gelmezdi. Ne yapacaktı, Özel Öğrenme Güçlüğü ne demekti, yoksa çocuğunun zekası geriden mi geliyordu, acaba ileriki yıllarda neler yaşayacaklardı, okuldan mezun olabilir miydi, ya meslek sahibi olma konusu… Sarsıldı. Öğretmenler yüzünün her çizgisinden belli olan bu duruma hemen müdahale etti. Mehmet’in rehber öğretmeni “bakın şu an yaşadığınız şaşkınlığı anlayabiliyoruz ama üzerinde durduğumuz bu konu erken tespit edildiği taktirde kolay yol alınmasına ve yaşanan eksilerin giderilmesine sebep olacaktır. Ve bu süreç içerisinde biz öğretmenleri sürekli Mehmet’in yanında olacağız.
Hatice hanım hemen arayış içerinse girdi. Alanında yetkin bir psikologdan çeşitli testler ve bireysel danışmanlık aldı. Çocuk psikiyatrisinden randevu aldı. Oğlunun hem rehber öğretmeninin görüşlerini hem de psikoloğun görüşlerini doktora verdi. Eşi ile kendisinin de bu süreçte destek almaktan geri durmadığını ve her konuya açık olduklarını söyledi. Mehmet’le birebir görüşen çocuk psikiyatrisi gerekli değerlendirmeleri yaptı. Özel öğrenme güçlüğü teşhisi alan Mehmet için annesinin babasının ve öğretmenlerinin yapması gerekenleri belirtti. Özellikle bunun zeka ile ilgili bir durum olmadığını ifade ederek eğitim planlaması için mutlaka Rehberlik Araştırma Merkezine gitmeleri gerektiğinin altını çizdi. Bireysel eğitim programının hazırlanmasının önemi, suçlamama, cesaretlendirme sağlama, özgüven ve sosyalleşme konularının tedavideki öneminden bahsetti.
Hatice hanım ve eşi bir yandan zor bir yola girdiklerini bir yandan da iyi ki erkenden bazı şeyleri tespit ettiklerini düşünüyordu. Ertelemek sıkıntıların büyümesinden başka bir işe yaramayacaktı. Şimdi her zamankinden daha çok kenetlenip Mehmet’in zorlandığı konuların bir bir üstesinden gelme vaktiydi. Ne de olsa çocukları öğrenmiyor değil öğrenmekte güçlük çekiyordu.