Ne oldu..
2019 son günlerinde başlayan ve seyahat sektörünün en büyük düşmanlarından olan salgın Şubat ayının sonlarına doğru tüm dünyada etkisini göstermeye başladı ve Mart ayının başlarında tüm dünyada yaşamı durduracağının sinyallerini verdi..
Ardından gelen günlerde tüm seyahat hareketlerini durdurarak sektöre tarihinin en zor günlerini yaşatmaya başladı.
Haziran başı itibarı ile bu yeni durumla yaşamanın gerektiği ve bu şekilde bir yaşamanın hem sosyal hemde psikolojik etkilerinin vereceği zararın daha büyük olacağı düşünülerek alınan önlemlerle hareketlenme sınırlıda olsa başladı.
Temmuz ortası ve takip eden günlerde gerek iş gerek ziyaret gerekse tatil amaçlı seyahatler sağlık tedbirleri eşliğinde başladı.
Ne oluyor...
Başlayan bu hareketlenme beraberinde kimilerinin ikinci dalga kimilerinin hareketlenmenin doğal sonucu dediği vaka sayılarında tekrar dalgalanmaya sebep olmuş gözüküyor. Yapılan bütün uyarılara ve alınan önlemlere rağmen bu dalgalanma bir süre daha devem edecek gibi görünüyor.
Aslında seyahat hareketlerinin vaka sayılarında dalgalanmaya sebep olması bütün ülkelerde oluşan ve beklenen bir gelişme..
Tüm bunlara rağmen özellikle turizm amaçlı seyahatlerin sınırlıda olsa oluşan talebi karşılamak, sektörde bozulan ekonomik döngüyü sağlamak bu hareketlenmenin ülkeler arası yarattığı katma değeride göz önüne alarak devam etmesi yönünde sektör bileşenleri çabalarını devam ettiriyor.
Ekonomik kaygılar sağlık endişelerinin önüne geçmiş görünüyor.
Özellikle iç turizm ile desteklenen bu hareketlenme en azından önümüzdeki yıllarda yapılması gerekenlerle ilgilide ön çalışma niteliğinde oluyor.
Yapılanların, yapılması gerekenlerin bu hareketlenmenin sonucu yaşanan deneyim ile eksik fazla yönleri tekrar değerlendiriliyor.
Ekonomik olarak beklentinin çok altında olsada can suyu oluyor.
Sektöre önümüzdeki yıllar için motivasyon sağlıyor..
Ne olacak…
Görünen ortaya çıkan bu yeni durum ile bir süre daha yol almamız gerektiği.. Önümüzdeki aylarda belkide yıllarda bu yeni durumla birlikte yaşamamız gerektiği. Bu yeni duruma rağmen talebi oluşturma ve bu talebe sunacağımız hizmetin niteliklerini geliştirmemiz ile ilgili çalışmaları yoğunlaştırmamız bugünün ve önümüzdeki birkaç yılın ana konusu olacak..
Gerek günlük yaşantımızda gerekse sektörün verdiği hizmet konusunda bu yeni durumun gerçeklerine göre şekillendirmemiz daha önemli hale gelecek.
Misafirin kendi ülkesinden çıkıp bizim sınırlarımız içine girdikten tekrar çıkana kadar olan süreçte karşılaştığı tüm ortamlarda sağlık endişelerini giderecek uygulamalarla karşılaşması seyahat hareketlerinin devamlılığı açısından olmazsa olmazımız olacak..
Bu bilinç aslında ülke içindeki vakaların kontrol altına alınmasına da katkı sunacak..
Ülkenin döviz ihtiyacının önemli bir bölümünü sağlayan ve ortaya çıkan bu yeni durumun en büyük mağduru olan sektör bileşenlerine Kamu bu noktada desteğini farklı yollar kullanarak arttıracak, attırmak durumunda.
Özellikle ana ulaşım kaynağımız havayollarının direncinin arttırılması dış turizm hareketlerinin hareketlenmesinde tüm ülkelerin ana gündem maddesi olacak.. Havayollarından gelen açıklamalar sistemin içinde kalmanın zorluğu ve normale dönmenin 2023-24’ leri bulacağı yönünde…
“Sektörün doğası gereği dramatik şekilde yaşadığı bu düşüşün çıkışı yıllara yayılacak ve kayıpların telafisi zaman alacak..”