Seçimlerde krizle gelen hükümet krizle gider.
Doğanın kanunu gibi seçimlerin kanunu böyledir.
AK Parti'de 2002 seçimlerinde ekonomik krizle iktidara geldi.
Şuan yaşanan kriz, 2002 krizinden daha büyük ve etkili.
AK Parti hükümetinin gitmesi için oluşan şartlar, gelmesini gerektiren şartlardan daha fazla.
O nedenle diyorum ki, yarın seçim olsa bu hükümetin kazanma ihtimali hiç mi hiç yok.
Döviz kuru bir yandan, zamlar ve işsizlik bir yandan vatandaşın mutfağında tencereyi devirdi.
Tencere devrildi mi, hükümetler de devrilir.
Giderse kim gelir?
Millet İttifakı mı?
Kılıçdaroğlu veya Akşener'mi?
İnanın kim gelirin hiç önemi yok.
Seçmen bazen kim gelire bakmadan gitsin diye oy verir.
İktidar şuan güçsüz ve kontrolü kaybetmek üzere.
Ekonominin patronu sayın bakan geçen akşam bir televizyon programında döviz kurunun düşüşe geçtiği 20 Aralık akşamı için, "biz ne yaptıkta döviz bu kadar düştü anlamadık. Bu kadar beklemiyorduk" dedi.
Bu söz aslında ekonominin kontrolden çıktığının itirafıdır.
İktidarın geldiği gibi gitmemesi için krizi aşması gerekiyor.
Ülke krizden çıkarsa iktidar sandıktan çıkar.
Bunun başka yolu yok.