Son iki yılda Pandemi şartlarında turizm yapma çabasındayız. Dünyayı dize getiren bu salgının şu anda bilinen tek çaresi aşı.. Sektöründe tekrar eski günlerine ivme kazanmasını sağlayacak hareketlenmenin başlaması yine ülkelerdeki aşılananların oranları göz önüne alınarak yapılmaya başlandı.
Güvenli destinasyon olgusunun en büyük göstergelerinden biri aşı olarak kabul ediliyor artık.
Aşı sertifikasına sahip olanlar ki bunlar ikinci doz aşı vurulunca elde ediliyor, daha rahat seyahat etme hakkına sahipler..
Karantina ve test uygulamasından muaflar..
Ülkeler gönüllü aşılanmayı teşvik etmek için kampanyalar düzenliyor..
Çeşitli meslek ve yaş gruplarının öncelikli olması ile başlayan çabalar devam ediyor. Ülkelerin seyahat kısıtlamalarını gevşetme ile ilgili kararlarını etkileyecek istatistikler 2.doz aşının %70-80 lere çıkmasının toplumsal bağışıklığa ve hastalığın seyrinin aşağı doğru ilerlemesine katkısı olduğunu gösteriyor..
Bütün çabalara rağmen aşı karşıtlığı da gündemde..
Aşıların piyasalara ilk verilmesinde aşının geldiği ülkenin güvenirliliği sorgulanırken şimdilerde hangi kaynaktan gelirse gelsin sorgulanıyor..
Alınan tüm güvenlik tedbirlerin yanı sıra aşılanmamız ve bir süre daha maske mesafe ve temizlik kurallarına uymamız gerekiyor.
Bu sağlığımız için olduğu kadar ekonomik olarak içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmanın çaresi olan turizm hareketlerinin sürekliliği içinde önemli..
Sağlık Bakanlığının verilerine göre elimizde yeterince aşı mevcut.. Temmuz sonuna kadar 2.doz aşılarımızı olmamız ve istenilen rakamlara ulaşmamız gerekiyor.
Konu ile ilgili gerek sivil toplum kuruluşlarının gerekse yönetimlerin çabalarına destek olmak sektör içinde önemli..
Kollarımızı sıvayalım…
Aşımızı olalım…