Her ne kadar daha soğuk bölgelerdeki gibi sert bir şekilde hissetmesek de kışın gelmesiyle birlikte havalar soğumaya ve beraberinde de hastalıkları getirmeye başladı. Grip aşıları, ilaçlar, pastiller hastalığı önlese, tedavi etse veya geçici olarak bizi rahatlatsa da sürekli bir korunma için yapmamız gereken şey yeterli ve dengeli beslenme.
Soğuk algınlığından korunmak ve vücut direncimizi arttırmak için ilk yapmamız gereken şey mutfağımızı sebze ve meyvelerle zenginleştirmek. Kahvaltılarınızda mevsime uygun olarak sebzeleri tercih ederek, öğle ve akşam yemeklerini mevsim salata ile tüketebilirsiniz. Bağışıklık sisteminizin güçlenmesi için gerekli olan vitaminler sebze ve meyvelerde saklıdır o nedenle sofralarımızda sebze ve meyvelere, özellikle de yeşil yapraklı sebzelere yer vermeliyiz.
Taze sıkılmış bile olsa meyvelerin suyundansa kendini tüketmemiz vitaminlerden daha iyi faydalanabilmemizi sağlar. Özellikle bağışıklı sistemimiz için gerekli olan C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğundan biz 10 tane portakalın suyunu sıkıp içsek de vücudumuzun ihtiyacı olandan fazlası idrarla dışarı atılır ve bize kalan sadece fazladan aldığımız kalori olur.
Meyve ve sebzeleri mümkün olduğunca kabuklu olarak yemeye çalışalım. Çünkü vitaminler meyve ve sebzelerin kabuk kısmının hemen altında olduğundan ne kadar ince soyarsak soyalım vitamin kaybı mutlaka olur.
Salata yaparken sebzeleri çok küçük parçalara bölmeyin. Çünkü sebzeler ve meyveler ne kadar küçük parçaya bölünürse vitamin kaybı da o kadar artar. Mümkünse bıçak kullanmadan parçalama işlemini elle yapmanız vitamin kaybını en aza indirecektir.
Sebze yemekleri pişirilirken öncesinde haşlama işlemi yapıyorsak haşlama suyunu dökmemeli, sebzenin çekeceği kadar su koymalıyız veya suyu fazla koymuşsak da suyu süzerek yemeğin yanında içebileceğimiz bir çorba hazırlayıp haşlama suyunu da o çorbaya ekleyebiliriz.
Kış aylarında yapılan en önemli hatalardan biri de hastalıklardan korunmak amacıyla doktora danışmadan vitamin ve mineral tabletlerinin tüketilmesidir. Düzenli ve dengeli beslenildiğimiz takdirde özel bir hastalık durumumuz yoksa, besinlerle günlük ihtiyacımıza yetecek kadar  vitamin-mineral alırız. Bu tabletlerin bilinçsiz kullanımı kansızlık, böbrek taş hastalıkları, baş ağrısı, saç dökülmeleri ve bulantı gibi pek çok yan etkiye yol açar.
Kış aylarında gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğumasıyla birlikte fiziksel aktivitemiz de azaldı. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini gösterir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna/pirinç/erişte/un) ve özellikle C vitamininden de zengin olan sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.
Suyun önemini hepimiz bilsek de yazın sıcaklar nedeniyle rahatlıkla içtiğimiz suyu, kışın çok fazla içmiyoruz. Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Kışın su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz azalır, ancak su ihtiyacımız azalmaz. Kışın da su alışkanlığını devam ettirmek, vücudumuzu sağlıklı tutabilmemizin en önemli koşulları arasında yer almaktadır. Dolayısıyla kışın susamazsak bile günde 2-2,5 litre (10-14 bardak) su içmeliyiz.
Soğuk hava nedeniyle kışın genellikle sıcak içecekler daha çok tercihimiz olur. Sıcak içecek olarak genellikle kafein-tein içeriği yüksek olan çay-kahve tercih edilmektedir. Ancak çay-kahve tüketiminin fazla olması da demir eksikliğine neden olacağından bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olur.  Bu nedenle çay ve kahve yerine kuşburnu çayı, rezene çayı, yeşil çay, ıhlamur gibi çaylar tercih edilebilir.
E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde oldukça etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta ve antioksidan özelliği sayesinde A vitamininin okside olmasını da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin yeterli miktarda tüketilmesi de bağışıklık sistemimiz açısından oldukça önemlidir.
Sağlıklı günler dilerim...