Zeytinyağı, Akdeniz Diyetinin en önemli bileşenlerinden birisidir. Sanılanın aksine, zeytinyağı rastgele bir yağ olmayıp, sağlığımız için çok değerli bileşikler içermektedir. Bu sebeple hastalıkları önlemede ve sağlığı korumada çok faydalıdır. Zeytinyağının yapısında; tekli doymamış yağ asitleri ve biyoaktif fenolik bileşikler gibi antioksidan ve iltihap önleyici etki gösteren çok sayıda özel bileşen bulunmaktadır. Böylelikle kalp-damar sağlığını ve beyin fonksiyonlarını koruyucu, kilo alımını önleyici çeşitli etkileri gösterilmiştir. Ayrıca, bağırsak mikrobiyotası ve bağırsak-beyin ekseni üzerindeki olumlu etkiler göstererek, Alzheimer gibi önemli hastalıkların oluşumunu önleyebilir. Zeytinyağının sağlığa etkilerini araştıran 10 farklı kapsamlı çalışmayı inceleyen önemli güncel bir makalede, zeytinyağının şeker hastalığı (Tip 2 Diyabet), meme kanseri ve kalp-damar hastalıkları için koruyucu özelliklerine dair çok sayıda somut kanıt sunulmaktadır. Zeytinyağının yapısında bulunan oleik asit ve diğer faydalı yağ asitlerinin, pıhtılaşma bozuklukları, kanser, tansiyon ve kolesterol yüksekliği gibi yaygın ve önemli hastalıklar üzerine muhtemel olumlu etkileri güncel araştırma konularıdır.
Burada üzerinde duracağım önemli bir husus da zeytinyağı türlerinin birbirinden farklarını ve hangi tür zeytinyağının en sağlıklı olduğunu bilmemizin önemidir. Dört farklı çeşit zeytinyağı bulunmaktadır. Birinci sırada; natürel sızma veya ekstra sızma isimleri ile bilinen zeytinyağı ve ikinci sırada ise natürel birinci veya sızma zeytinyağı olarak bilinen zeytinyağı türü sayılabilir. Bu iki türde rafinasyon yoktur. Yani zeytinyağının içindeki faydalı bileşiklerin yapısını bozabilecek bir işleme tabi tutulmamışlardır. Üçüncü ve dördüncü sırada ise rafine zeytinyağı ve rivieria zeytinyağı türleri bulunmaktadır. Rivieria zeytinyağı, rafine zeytinyağı ile aroma verici olarak az miktarda sızma zeytinyağının karıştırılmış halidir. Zeytinyağındaki rafinasyon işlemi, kullanılan tekniğe bağlı olarak; trans yağ artışına, dolayısıyla kalp damar hastalıkları ve kanser için risk artışına yol açabilir, antioksidan ve benzeri faydalı bileşiklerin yapısını bozarak birçok önemli hastalık riskinde artışa sebep olabilir. Bu sebeple çok faydalı olan ve sofralarımızdan eksik edilmemesi gereken zeytinyağında, sağlığımızı korumak adına tercihimiz sızma zeytinyağı türlerinden yana olmalıdır. Taze sıkılmış limon suyu ve sızma zeytinyağı karışımlarını salatalara ilave ederek sofralarımızdan eksik etmemeliyiz.
Avrupa Kanser Önleme Kurumunun resmi dergisi olan; ‘European Journal of Cancer Prevention’ dergisinde sunulan veriler; Avrupa'da, 'Akdeniz Diyetini' tüketen toplumlarda kanser ve kalp-damar hastalıkları gibi önemli sağlık sorunlarının görülme
sıklığının daha düşük olduğunu göstermektedir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, zeytin ve zeytinyağının bol miktarda antioksidan içerdiğini göstermiştir. Antioksidan içerik vücutta yüzlerce hastalığa karşı koruyucu olmaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerinden sonra zeytin üretiminde ikinci sıradadır. Ülkemizde zeytin yetiştirilmesi çok kolay, zahmetsiz ve verimlidir. Yaz, kış yeşil olan, verimli, bakımı kolay ve çok faydalı olan zeytin ağaçları mutlaka muhafaza edilmeli, sökülüp yerine başka fidanların dikilmesi önlenmelidir. Gelecekte temiz, sağlıklı ve doğal gıdanın dünya genelinde en değerli ve stratejik üretimler arasında yer alacağını öngörebiliyoruz. Bu yazıyı okuyan ve bir fidan dikebilecek birkaç metrekare alanı olan her okurumdan aşılı bir zeytin fidanı alarak, toprakla buluşturmasını ve can suyunu vermesini istirham ediyorum. Bugüne kadar çok sayıda zeytin fidanı diktim. İmkânım oldukça da dikmeye devam edeceğim inşallah.