Konuyu ilk defa duyanlarınız ne zaman Çin tuzu yediğini düşünüyor olabilir. Ama konuya aşina olanlar, Çin Tuzu dediğimiz kimyasal maddenin çok yaygın biçimde gıdalara eklendiğini biliyordur. Çocukların ve gençlerin daha çok tükettiği hamburger, salam, sosis, cips, kraker gibi ürünlerde sıkça kullanılıyor. Çin tuzunun sadece yukarıdaki gıdalarda değil patates kızartması, et döner, tavuk döner, balık, ızgara gibi hazır ürünlerde de kullanıldığını görüyoruz. Bunların haricinde, hazır çorbalar, et suyu tabletleri, tavuk suyu tabletleri, konserveler, dondurulmuş mezeler, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerine de Çin tuzu ilavesi yapılabiliyor. Bu listeye baktığımızda, Çin Tuzu tüketmeyenimiz yok gibi duruyor. Çin tuzunun kimyasal adı; Monosodyum glutamat ve MSG olarak kısaltılıyor. Çin tuzuna verilen gıda katkı maddesi kodu ise E621. Satın aldığımız işlenmiş ürünün içindekiler kısmını okursak Çin tuzu içerip içermediğini öğrenebiliriz. Gıda etiketinde; MSG, Monosodyum glutamat veya E621 yazıyorsa içinde Çin tuzu var demektir. Peki neden katılıyor bu kadar farklı ürüne Çin Tuzu? Çin tuzu lezzet arttırıcı bir gıda katkı maddesi olarak kullanılıyor. Monosodyum glutamat yani Çin Tuzu içeren ürünleri tükettiğinizde, kendine has bir lezzet oluşturarak sizi daha çok yemeye teşvik ediyor. Üretici için çok iyi bir özellik. Daha çok ürün satışı için Çin Tuzu ilavesi mantıklı görünüyor. Dünya genelinde, maalesef ki Çin tuzu ilavesine dair genel bir miktar kısıtlaması yok. Ciddi bir yan etkisi yok kabul edildiğinden, bu genel kabul sebebiyle, özel birkaç durum hariç kısıtlama uygulanmaksızın, yüksek miktarlarda Çin tuzu içeren gıda üretimi söz konusu olabiliyor. Bir de çok sayıda farklı gıdaya ilave edilmesini göz önüne alırsa, tüketicinin yüksek dozda MSG’ye maruz kalması muhtemel görünüyor. Tüketici için duruma ayrıca bakmak lazım.  MSG, Monosodyum glutamat, E621 veya Çin tuzu diye bilinen kimyasal maddeyi içeren gıdaları tükettiğimizde ne gibi sorunlar bizi bekliyor olabilir? Bu sorunun cevabı, öncelikle çocuklarımız ve gençlerimizle alakalı olmak üzere tüm toplumu yakından ilgilendiriyor. Çin Tuzu daha çok yemeyi tetikliyor. İhtiyaçtan çok fazla gıda tüketilmesine sebep olarak obeziteye yol açıyor. Deneysel bazı araştırmalarda obezite oluşturmak için sadece yüksek doz Çin Tuzu vermenin yeterli olduğu gösterilmiş. Yine deneysel araştırmalarda, yüksek doz MSG’nin, beyin, sinir sistemi ve sinir hücrelerinde hasara yol açabildiği gösterilmiş. Dünya genelinde ve ülkemizde yapılan birçok araştırma sonuçları, yüksek doz Çin Tuzu tüketiminin öğrenme, hafıza gibi fonksiyonları olumsuz etkilediğini göstermiştir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi obeziteden korumak, hafızalarını, öğrenmelerini ve ders başarılarını arttırmak, birçok hastalığa giden mekanizmaların tetiklenmesini önlemek istiyorsak, Çin Tuzu içeren işlenmiş, hazır gıdalar yemelerini kısıtlamalıyız. Yaşlılardaki hafıza sorunları ve benzeri birçok durumun önlenmesi için de MSG kısıtlaması gündeme gelmelidir. Doğal beslenmek çok zor değil. Hem yemekler hem de atıştırmalıklar az bir çaba ile evde, katkısız ve doğal olarak hazırlanabilir. Çin tuzundaki tehlikeleri fark edelim. Çocuklarımızın davranış problemleri, ders başarısızlığı, obezite yatkınlığı, hafıza zayıflığı ve benzeri durumları varsa bunların Çin Tuzu tüketimi ile yakından ilişkili olabileceğini bilelim. Katkısız ve doğal beslenerek sağlıklı bir yaşama yelken açalım. Hastalıkları oluşmadan önlemek için hastalıkları oluşturan sebepleri hayatımızdan çıkaralım. Sağlıkla kalınız.