Farkındamıyız… ?
Son zamanlarda..
Ne kadar çok “geçmiş olsun Türkiyem” dileklerini kullanıyoruz..
Ve bu dileği daha az kullanmak istiyoruz..
Maalesef bazı tecrübeleri başımıza gelmeden edinemiyoruz.
Bazen de yaşanılan kötü tecrübelere rağmen ısrarla ders çıkaramıyoruz..
Sonuç ortada ..
Yeşil griye döndü..
Geri gelmeyecek canlar…
Telafisi yılları alacak zararlar…
Akdeniz ve Ege kıyılarının turizm endüstrisinde de kıymetli değerlerini koruyamıyoruz..
Sebebi ne olursa olsun önleme ve söndürme çalışmalarında yetersiz olduğumuz ortada..
Eldeki imkanlarla canla başla tüm enerjisini verenlere minnettarız..
Ancak yöneticilerin özellikle “Yeşil Vatanı” koruma ile ilgili yol haritalarını tekrar gözden geçirmesinin gerektiği de ortada..
Öncellikle önleme ve koruma tedbirlerinin alınması önemli.. Çünkü yangın çıktıktan sonra hava ve yeşil örtünün o anki şartlarıyla beslenerek yayılması çok kolay..
Ülkemizde yangın ayları diye adlandırabileceğimiz dönemler belli. Yıllar ve yaşananlar bunu gösteriyor. Bu dönemlerde amacı ne olursa olsun bu alanlara insan ve yaya trafiğini durdurmak ilk yapılması gereken..
Artık teknoloji çok gelişti.. Anında müdahale zararları minimum düzeye indirebilir... Ormanların alt yapısının iyileştirilmesi önemli..
Tüm alınan önlemlere rağmen çıkması muhtemel yangılara müdahale için gerekli araç ve gereç ülkenin büyüklüğü göz önüne alınarak planlanmalı.. En çarpıcı örnek Fransa’nın 29 , Yunanistan’ın 22, İtalya’nın 19 İspanya’nın 17 Yangın söndürme uçağının bulunması.. Akdeniz ülkeleri olmaları sebebiyle bu bile yetersiz kaldığımız noktaları anlatmaya yetiyor..

Orman alanlarında elektrik altyapısından yapılaşmaya kadar olan planlamalarda hassasiyetin ön planda tutulması ve kısa vadeli kazançlar için uzun vadeli zararlara yol açabilecek uygulamaların yapılmaması konusunda bilincin oluşturulması gerekiyor. Bu bilinç bazen sert ve caydırıcı cezalarla yerleştirilmeli..
Özellikle piknik alanlarının kesinlikle orman içlerinde yapılmasını sert önlemlerle engellemek ve bunun için ayrılan alanların sıkı kontrolünü sağlamak önleyici tedbir olması açısından değerli..
Doğal yaşam kaynağımız olması sebebi ile “Yeşil Vatanımızı” korumak sadece konuşup tartışmakla olmuyor.. Gerek zarar verenlere verilecek sert cezalar gerekse öncesi ve sonrası ile alınacak önlemler bundan sonrası için belirleyici olacak..
Yoksa aynı şeyleri farklı zamanlarda konuşuyor oluruz..
Turizmden ekonomiye, sosyal yaşamdan tarıma kadar bir çok konuda yaptığımız gibi..