Her zaman dile getirdiğimiz seyahat hareketleri ile ülkelerarası yaşanan siyasal gelişmeler arasında doğru bir orantı vardır. Özellikle sağladığı katma değer ile ülkelerin gayri safi milli hasılalarına katkısı ve sosyal anlamda verdiği olumlu katkı zaman içersinde bunun bir ekonomik silah olarak kullanılmasına yol açmıştır.
Rusya ile yaşadığımız gerginliğin ardından yaşananlar, Avrupa ile yaşanan gerginliklerin arkasından ülkemize tatil veya iş amaçlı gezilerin azalması veya birlik içinde bulunan ve bu alanda rakibimiz olarak gördüğümüz Yunanistan ve İspanyaya ağırlık verilmesi son yıllarda yaşadığımız çarpıcı örneklerden..
Bugünlerde ülkemizde karar vericilerin izlediği siyasi yola tam adını koymasalar da karşı tutum olarak Avrupa seyahatlerine çıkarılan zorluklar gündemde..
Avrupa ülkelerinin daha önce kolaylık sağladığı transit vizeyi tekrar istemeleri, vize başvuruları için randevu sisteminin çok yavaş çalışması ve bu zorluktan dolayı iş, gezi,eğitim veya sağlık amaçlı yapılacak gezilere üstü örtülü kısıtlama getirilmesi Avrupanın dolaylı olarak ülke siyasetini sorgulamasının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Başvurularda alınan ret cevapları da geçmişin çok üstünde..
Buradan çıkan sonuç Avrupa, siyasi karar vericilerle bir çok konuda ayrı düşmüş durumda..
Buda seyahat hareketlerini özellikle ülkemizden Avrupa ülkelerine gitme zorunda olanları olumsuz etkilemeye bir süre daha devam edecek.
Fuarlara katılmayı planlayanlar , iş görüşmeleri için yurt dışına çıkacaklar, Erasmus programına katılacaklar ve kış aylarında yurt dışına tur düzenlemeyi planlayan seyahat acentaları için zorlu bir dönem ..
Beklenti bugünlerde sorun olan vize işlemlerinin normal seyrine dönmesi.
Ayrıca kapsayıcı ve kabul edilebilir kriterler ile seyahat acentaları yetkililerine yeşil pasaport uygulamasının tekrar gündeme gelmesi..