Geçtiğimiz hafta Z kuşağının neden maçlara gelmediğini anlatmaya çalıştık. Bugün nedenleri ile birlikte ne yapmalıyız üzerine konuşmak istiyorum. Sadece Z kuşağı değil, genel olarak statlardan kaçışlar hızla devam ediyor. Uzun vadede bunun önüne geçilmezse o hep bahsedilen ‘’Futbolcu-Yönetim-Taraftar üçgeni yok olmaya mahkum olacaktır. Artık ‘ben görevimi yaptım, şu kadar para harcadım, daha ne yapayım, taraftarda gelsin ’sözleri kabul görmediği gibi rafa kalkmıştır. Maça gelmemenin altında birçok sosyolojik neden yatıyor olabilir. Ancak dönüşümün (ortada bir dönüşüm olduğunu kabul etmek lazım) en önemlisi dijitalin merkezine doğan Z kuşağının, oturduğu yerden bir cep telefonu ile alabildiği hazzı garanti edemeyen futbol maçına gitmeyi düşünmemesi. Günümüzde AVM'ler ya da sinema salonlarındaki haz garantili filmler, Instagram'da bol beğenisi olan geziler gibi alternatif aktiviteler, futbol maçlarının yerini çoktan almaya başladı bile... Eskiden benim gibi taraftarı olmadığı takımın maçına bile bir "olay" olduğu için giden çocuklar artık yok. Bunu ahlar, vahlar eşliğinde söylemiyor, bir realiteden bahsediyorum. Youtube'dan video izlemek hatta yayıncı olmak, Twitch'ten bilgisayar oyunu oynayanları izlemek (garip ama böyle bir şey var) ya da birkaç arkadaş yan yana gelip PUBG/Fortnite gibi oyunları oynamak; stada giderek futbol maçı izlemekten daha önemli bir "olay" artık. O zaman ne yapmak lazım? Meşhur bir söz vardır, "Futbol asla sadece futbol değildir" diye. Günümüzde bir futbol maçı da sadece bir futbol maçı olmamalı. Hakemin düdüğü ile başlayıp, 90 dakikanın sonunda bitmemeli. İnsanların haz alma duygularına dokunacak aktivitelerle maç öncesi ve hatta maç sonraları doldurulmalı. Taraftarların sorunlarında muhatap bulunamaması, Hijyensiz ortamda kaçışın sebeplerinden birisi. Gençlere nasihat vermenin işe yaramadığını anlamak lazım. O cep telefonu cepten çıkacak, kamera açılacak, video ya da fotoğraf çekilecek. Hâl böyleyken bunu avantaja çevirecek projeler statlara entegre edilebilir. Çağımızda artık kimse sıradan olmak istemiyor. Kendine göre bin bir zahmetle maça gelen taraftara da "sıradan" değil, "özel" olduğunu hissettirecek aksiyonlar yapılarak, belki de seyirci yeniden yerinde izlemeye ikna edilebilir.