8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde emeğin değerini bir kez daha hatırlamak üzere çeşitli açıklama ve etkinlikler yapılıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, gün boyu kutlama mesajları verilecek.
Aynı zamanda kadınlar öldürülecek, taciz ve istismar devam edecek.
Kadını küçülten dildeki söylem değişmeyecek.
Aynı gün, kadını karalamak için beyinlerdeki pis düşünceler açığa çıkartılmaya devam edecek!
Bu 8 Mart’ta kadın düşmanlığı bitmeyecek, sadece farkındalık için umut yeşerecek.
Umut hep olacak, devam edecek.
Emeğin cinsiyeti olamayacağı gibi, kadının fizik gücü olarak daha zayıf olduğu erkeğe karşı güçlenme mücadelesi sürecek.
Her şeyin beyinde başlayıp vicdanda devam edeceği, adaletle taçlanacağı gün kadın cinsi rahat edecek.
Bu 8 Mart’ta size, bir gurup gönüllü kadından söz edeceğim.
Biri birini daha önce tanımayan, farklı hayatları olan bir gurup kadın.
Ortak noktaları vicdanları, empati güçleri.
SMA hastası Ahmet için harekete geçen, emeği ile küçük çocuğa derman olmaya çabalayan bir gurup kadın onlar.
Atölye kurdular, becerilerini birleştirdiler ve yaptıkları ürünleri satarak hasta çocuğun iyileşmesi için gerekli parayı toplamaya çabalıyorlar.
Mücadele verdikleri konuyu anlatmak için çaba harcamaları bir yana, onları en çok inciten toplumun şartlı bağış anlayışı.
Oysa yardım gönülden gelir, şarta bağlanmaz.
Oysa yardım umut olmak için yapılır, umutsuzluk yaratmak için değil.
Oysa yardım kendi vicdanın için değil, muhtacın umudu için yapılmalıdır.
Bu 8 Mart’ta kadın emeğine saygı duymayı deneyin.
Geleceğe umut için emeğin değerini görün.