Özellikle son bir asırdır obezitenin ve obeziteye bağlı hastalıkların giderek yaygınlaşması, kilo vermeyi başlıca gündemlerimizden birisi haline getirmiştir. Kilo vermek için çok farklı ve bazen birbiri ile çelişen öneriler yapılmaktadır. Ekmek yemek çokları tarafından kilo alımına yol açabilir ve sağlıklı olmayabilir denilerek tavsiye edilmemektedir. Ekmek yenilmemesi tavsiyesi, geçmiş beslenme kültürümüzle ve yemek alışkanlıklarımızla uyuşmamaktadır. O halde bilimsel olarak baktığımızda, ekmek yenmeli midir? Yoksa ekmek kısıtlanmalı ve yasaklanmalı mıdır? Bugün, hepimizi yakından ilgilendiren bu sorunun cevabını sizlerle paylaşacağım.

Öncelikle insan vücudunun yapısı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında, ekmeği de içeren besin grubu olan karbonhidratlar, bitkisel ve hayvansal yağları içeren lipitler ve et, süt, yumurta, tahıllar gibi bitkisel ve hayvansal ürünleri içeren proteinler başta olmak üzere ana besin öğelerinin tamamına ihtiyaç duyulduğu kesindir. Yani sağlıklı bir yaşam için bütün bu ana besin öğelerinden, doğal, sağlıklı içeriğe sahip olanları, ihtiyaç ölçüsünde ve çeşitliliğe dikkat edilerek tüketilmelidir. Herhangi bir besin grubunu tamamen yasaklamak insanın ihtiyaçları ile örtüşmez. Sürdürülebilir ve doğru olarak kabul edilemez. Yasaklamak başka, ihtiyaca göre ve ölçülü tüketmek başkadır. Beslenmede uygulanan katı yasaklama ve kısıtlamalar, kısa vadede faydalı gibi görünse bile, uzun vadede sürdürülebilir değildir ve elde edilen kazanımları hızlı biçimde kaybedilir. Bu sebeple beslenmedeki katı yasaklara mesafeli durmakta fayda vardır. Makul, sürdürülebilir, dengeli ve doğal beslenme tavsiyeleri hem kısa hem de uzun vadede kilo kontrolü, ideal kiloya ulaşılması ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olacaktır. Sağlıklı beslenmek süreli bir yaklaşım değil, ömür boyu sürecek daimî bir yaşam tarzı olmalıdır.

Şimdi gelelim ekmeğe. Ekmek çok uzun asırlardır yenilen, faydalı vitamin ve enerji içeriği olan, besleyici bir gıdadır. O halde neden ekmek yemeyin denmektedir? Bu sorunun cevabı için hangi ekmekten bahsettiğimizi açıklığa kavuşturalım. İşlenmiş, faydalı birçok kısmı ayrılmış, beyaz renkli undan yapılan ve paketlenmişse birçok kimyasal gıda katkı maddesi içeren ekmek mi? Yoksa, tam buğday unundan yapılan, herhangi bir katkı içermeyen, doğal maya kullanılan, tuzu kısıtlanmış ve ölçülü olan, odun ateşinde pişen ekmek mi? Soruları bu şekilde okuyunca cevabı kolaylıkla tahmin etmişsinizdir. Tam buğdayın değirmende öğütülmesi sonrasında, kepek, lif, ruşeym vs. hiçbir kısmı ayrılmadan, olduğu gibi elde edilen hafif esmer renkli unun ekşi maya ve az miktarda tuzla hazırlanan hamurunu odun ateşinde pişirirseniz sağlıklı ve lif, vitamin, enerji içeriği yüksek olan faydalı bir gıda elde etmiş olursunuz. Yakın geçmişte bu şekilde bir ekmeğe ulaşmak zordu. Fakat günümüzde birçok fırın standart olarak, tam buğday

ekmeği üretiyor ve yüksek olmayan bedellerle satışa sunuyor. Bu sebeplerle faydalı mikroorganizmaları içeren doğal ekşi mayalarla hazırlanmış, tam buğday unu içeren ekmeği ölçülü biçimde ve ihtiyaca göre tüketmekte belirgin bir sakınca görünmemektedir. Bu sayede, tam buğday ekmeği ile, işlenmiş beyaz undan elde edilen ekmeğe göre daha sağlıklı bir mikrobiyata ve daha düşük bir glisemik indeks ile daha iyi bir kan şekeri kontrolü elde edebilirsiniz.

Ekmek yiyelim ama hangi ekmeği yediğimize ve ne kadar yediğimize dikkat edelim. Tam buğday ekmeğinden şaşmayalım. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.