Alanya’da dönüşüm denince aklımıza sadece kentsel dönüşüm yani betonerme binalar gelmiş. Kentsel dönüşümlerde de zihniyet rant olmuş.  Çevreyle bütünlük ve uyum  göz önüne alınmamış. Dönüşüm olacaksa sadece binalar düşünülmemeli. Tüm resmi kurum ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte halkında kesinlikle  içinde olduğu bir  yapıda tam dönüşmek lazım. Dönüşüm toplumun tüm katmanlarıyla, en alttan en üste kadar, hem zihinsel, hem fiziksel, hem sosyal, hem de kültürel boyuyla uyum için de  olması gerekir. Şimdi biraz sesli düşünelim ve hayal edelim. Yeşilin maviye bu kadar yakıştığı, güneşin  gülümsediği  Alanya’mız da Öyle bir dönüşmüşüz ki; *** Alanya’da binalarımız yatay ve özgün mimari özellik ve  görsellikleriyle, kendi ürettiği yenilenebilir enerjisi ile çevre düzenlemeriyle Türkiye’ye örnek olmuş.  Gereksiz mimari karmaşa ve uygulama yok. *** Caddeler mis gibi pırıl pırıl. Neredeyse her köşede sanatsal bir uygulama ve yapıt. *** Parklar çok sakin ve  insanların dinlence, buluşma ve  sohbet alanı olmuş. *** Sokaklarda birbirini rahatsız eden insanlar yok, nezaket ve saygı ön planda. *** İşyerleri  kurallara tam uymuş, herkes kendi işini yapıyor. Kaldırım ve caddeleri  işgal etmiyorlar. İnsanlar kaldırımlarda rahatça yürüyüp vitrinlere bakabiliyorlar  ısrar eden bağıran, çağıran, argolu konuşan  esnaf yok. *** Yollarda korna sesi  ve yüksek müzik sesi, eksoz sesiyle inleyen motosiklet sesi, akrobasi ve drift yapan araç  yok. *** Bisiklet yolları genciyle yaşlısıyla kurallara uyarak bisiklet sürenlerle dolup taşıyor. *** Cadde ve sokaklarda insanlar evcil hayvanlarını rahatça gezdiriyorlar, şayet hayvanlar dışkı yaparsa cadde ortasında o şekilde bırakmıyorlar. Ayrıca sokak hayvanları için uygun yerlerde su ve yemlikler konulmuş. *** Trafikte yoğunluk yok. Artık insanlar işe giderken yeni bakımlı ve klimalı toplu taşıma araçlarını kullanıyorlar. Gençler ve çocuklar kendilerinden yaşça büyüklere ve kadınlara yer veriyorlar. *** İnsanlar kitap kolik olmuş, Caddelerde, parklarda, toplu ulaşım araçlarında, plajlarda ve doğada kitap okuyorlar. kafelerde parklarda,  bekleme salonlarında yeryer kitaplıklar konulmuş. *** Alanya’mız da Üniversitelerimiz ve Resmi kurumlar gerekli altyapıyı hazırlamış ve kurslar düzenlemişler. Gençlerimiz Telefonu, tableti, bilgisayarı iş harici gereksiz kullanmayı bırakmışlar. Kodlama, yazılım, bilgisayar programcılığı konusunda çağ atlamışlar, *** Plajlarımız tertemiz, doğal koruma alanları hariç her taraf halk plajı olmuş, herkes çöplerini getirdiği gibi götürüyor, kadınlar erkekler rahatça denize girebiliyor, *** Belediyenin hobi bahçeleri yemyeşil, boş vakitleri olan genciyle yaşlısıyla toprak işleyenlerle dolu. *** Resmi kurumlar halk ile birlikte çevreyi düzenli olarak ihtiyaç dahilin de ağaçlandırılıyorlar. *** Düğünlerde çevreyi geç saate kadar rahatsız eden müzik sesi yok, Havaya ateş eden magandalar yok, Kontrolsüzce havai fişek patlatan yok. *** Caddelerde boşa akan su yok, gündüz saatlerinde yanan sokak lambası yok, Hiç elektrik ve su kesintisi de olmuyor. *** Artık Tüm etkinlik programlarının zamanını bir yıl önceden biliyoruz. Sinemalarda tiyatrolarda yine yer kalmamış, Konser ve sergiler yaz kış hiç ara vermemiş. İşte tam dönüşüm budur diyeceğim, ama biraz fazla mı abarttık bilemedim? Umarım iyi niyetli söylemlerimiz hayalde kalmaz.  Ama Sizler Sağlıcakla Kalın…