Ömrün hazanı var. Hesapların ortaya döküldüğü zaman. Sınav bitimine yakın sorular yanıtına kavuşmuştur. Yalnız artık bu cevapların pek bir önemi de kalmamıştır. En azından çok önemli değil artık. Varsa bir faydası, kendinden sonrakilere bir iki "keşkelerle" dolu nasihat parçası.
Özetle öğrenmek için geç olmasa da, öğrenmeye hep geç kalıyor insan. Çünkü gençlik gözlerin önünde kalın perdenin olduğu bir dönemdir. Bugün bir anlam verdiğin olaya yarın çok başka bir anlam verecektir. İş işten geçmiş olacak belki, muhtemelen.
İnsan mantığıyla doğar. Ama bir çiçeğe bakması gerektiği gibi bakmazsa ona kuruyacaktır, yok olacaktır. Ve...o zaman başkalarının mantığının emrinde olacak. Bunu kim ister ki? İstemeyiz. Bize dayatılan doğrular belki de birilerinin işine yarıyodur sadece. Peki gerçekten doğru nedir? Yanlış o bildiğimiz yanlış mı?
Her kafadan bir ses çıkıyor. Kimisi sadece kendini sev diyor. Bir diğeri bunun aksini iddia ediyor. Bize düşünecek, kafa yoracak ne kalıyor sanki? Robot muyuz biz? Değiliz ama bir miktar hazırcıyız.
Mantığımız aslında bize doğruyu da, yanlışı da söyler. Dinlersen, onu ihmal etmezsen eğer. Hassas tartı sadece altın mı ölçer sizce? Mantık en hassas tartıdır bana göre. İnsan yaradılışının amacı robotik insanlara dönüşümü izlemek değildir sanırım. Özümüzü bulma yolculuğu mu? Ruhumuza yön verme mi sebep?
Yöneltilen sorular, evet ve hayırdır hep. Peki neden evet, neden hayır diye sorulmaz? Nedenler sıralanmaz. Belki düşünmemiz istenmiyor.
Tüm doğruları ve tüm yanlışları aradan kaldırsak hayat renksiz bir zemin olur. Ne yürümesi, ne yaşaması mümkün olur. Yanlışlar bize doğruları sevdirir. Cennet için pazarlık yapan insanın doğrusu samimiyse, isyancının yanlışı çok daha samimidir. Yani insan bazen hıncından yanlış yapar. Bilmediğinden, ya da kötü olduğundan değil.
Toplumun "doğrucuları" da iyiyi kötü eder bazen. O zaman bu doğrunun da pek anlamı kalmaz. Öyleyse doğru sadece bize değil, herkese hızmet ediyorsa doğrudur. Yanlış doğruluğu düşündürecekse o zaman o da gereklidir. Dünya bir denge üzerindedir. Her şey insan içindir. Düşmek, kalkmak gibi. Ama en vahimi korkunç Yanlışları topluma Doğru kamuflajında sunmaktır. İşte burada mantık çok önemli daima. Ona iyi bakın.