2022 yılının hemen başında Üniversiteler Arası Kurul kararıyla, Tıbbi Biyokimya Alanında tarafıma Doçentlik Unvanı verilmesi sebebiyle birçok tebrik aldım. Bu sütundan tebrik eden tüm dostlarıma ve okurlarıma teşekkür ediyorum. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi bünyesinde bugüne kadar çok sayıda bilimsel araştırma projesi yaptık. Bunları çok sayıda bilimsel makale, kitap ve diğer eserlere çevirdik. Böylelikle birçok klinisyen hocamızla birlikte bize Doçentlik Unvanı getiren bir süreci yaşadık. Bu yoldaki destekleri ve emekleri sebebiyle aileme, babam Sait Bey’e, merhum annem Hayriye Hanım’a, eşim Hatice Hanım’a, çocuklarıma, birlikte araştırma yaptığım dostlarıma, Doktora Danışmanı Hocam Prof. Dr. Fatih GÜLTEKİN’in şahsında tüm hocalarıma ve Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem KALAN’a ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Doçentlik, bilim insanlığı için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor. Bilimsel yetkinliğin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Doçent olmak, daha yetkin biçimde ve daha kapsamlı araştırmalar için kapı aralıyor. Bu sebeplerle doçentlik derecesi önemsenmeyi hakkediyor. Tarihi bir misalle ne demek istediğimi daha iyi anlatayım. Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u fethedince ilk iş olarak devrinin en ileri ve modern üniversitelerini kurmuştur. Ayrıca öğrencilerin bütün ihtiyaçlarını giderecek sosyal donatılar yapmış ve bütün masrafları kalıcı olarak karşılayacak zengin mülkler vakfetmiştir. Dünyadaki en iyi hocaları davet ederek, yaptığı eğitim kurumunun kalitesini de en iyi seviyeye çekmek için çabalamıştır. Kendisi de alim denecek seviyede ilimle uğraşan bir aydın olarak, yaptığı çok sayıda üniversiteden birisinde bir oda talep etmiştir. Bu vesileyle arada fırsat buldukça yönetim işlerinden sıyrılıp ilimle uğraşmayı hayal etmiştir. Devrinin en ileri savaş makinelerinin projelerini çizen, en ileri seviyede mimari yapı hesapları yapan, en büyük alimlerden icazet alan Fatih Sultan Mehmed Han’ın oda talebine ret cevabı gelmiştir. Gerekçe olarak, üniversitede ancak bugünkü manada Doçent veya daha üst unvana sahip ilim sahiplerine oda verilebileceği belirtilmiştir. Dünyayı titreten Fatih, bu karara saygı duymuştur. Karara tabi olarak Doçent unvanı alabilmek için sınava başvurmuştur. Birbirinden saygın hocaların oluşturduğu jüriden imtihana girmiş, başarılı olarak unvanına ve odasına kavuşmuştur. İlim ve ilim adamının konumu bu şekilde olunca Dünyanın en büyük gücü olmamız beraberinde gelmiş, kısa sürede, o zamanki devletimiz en mükemmel dönemine ulaşmıştır. Meşhur rivayeti tekrar paylaşmak ihtiyacı duydum.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa)’daki öğrencilik günlerimden bu yana, öğrendiğim bilgilerin topluma yararlı olması için çalıştım. Bugüne kadar on kitabım yayınlandı. Üç kitabım ise yazım aşamasındadır. Eserlerimin tamamı faydalı olmak için yazılmıştır. Doçentlik sonrasında, beslenme biyokimyası ve sağlıklı beslenme alanında planladığım çok sayıda kapsamlı çalışmalar var. Bunlar için durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Sizlerin sormak istediğiniz sorular olursa onlara da daima yanıt bulmaya çalışacağım. Sağlıkla kalın.
