‘Devlet sayım yapmalı’ başlığı ile gazetemizde yayınlanan haber, Hilmi Karagöz ile sunduğumuz, 5X5 adlı televizyon programının bir özeti idi.
Programda süre 5 dakika olunca, deşifre özet yayınlanınca konuyu açmak kaçınılmaz oldu.
Mahmutlar Mahallesi’nde hazineye ait 80 dönüm alanın işgal edildiği haberinden sonra biraz araştırma yaptım.
80 dönüm açık açık nasıl işgal edilir? Neden işgal edilir ve sonrasında ne olur?
O kadar ilginç ki, işgal yapmak hiç zor değilmiş.
İlk adımda bir tane hafriyatçı ile anlaşıyor, ücretini ödüyorsunuz?
Bu kişi size çalışacağı alanın tapusunu sormuyor mesela.
Ya da o, öncesinde hiçbir yasal makamdan hafriyat izni almıyor.
Alan açılıyor, kesim ya da dikim yapılıyor. Arazi sizin.
Ta ki, birisi bunu fark edene kadar.
Arazi hazine adına tescilli ise Milli Emlak Müdürlüğü, orman adına tescilli ise Orman İşletme Müdürlükleri yetkili. Tabi kolluk kuvveti ve savcılık da işin bir diğer ayağı.
Peki Mahmutlar’da 80 dönümde işgal belirlendi de ne oldu?
Savcılığa sevkinden sonra adli süreç bekleniyor. Alan hazine adına tescilli olduğu için işgal kabul edildi, tescilli olmasaydı zilliyetlik doğacaktı.
Bir diğer soru, işgal edilen alanlardaki fidanlar söküldü mü? Henüz değil…
Kim sökecek? Sökülmez ise ne olacak? Şimdi bunun yanıtı aranıyor.
5X5’de tam anlatamadığım tezime dönersek.
Devletin mülkiyetinde bulunan hazine ve orman arazilerinin her yıl ölçüm ve üst denetimi yapılmalı.
Zira kurumlar kadro yetersizliği nedeniyle sahada sıkça denetimi yapamıyor.
Vatandaş ihbar ederse ortaya çıkıyor ancak; kamu kurumları ihbarda bulunan vatandaşı işgalcilere bildirdiği zaman da husumet ortaya çıkıyor.
O halde devlet, iş bekleyen, boştaki bir çok harita mühendisinden yararlanabilir. Finans sektörü veya yargı kurumlarının bilirkişi adıyla hizmet satın alırken lisans sahibinden isteyeceği kriterler gibi şartlar belirlenerek bu kişiler seçilebilir.
Bu yöntemle sık sık denetimler yapılır. Ölçüm ve denetimden sonra araziler künyelense herkes bunu görse.
Böylece yıllar, aylar süren işgaller önlenemez mi?
Alanya’da son zamanlarda o kadar çok orman arazisi ve hazine işgali duyar olduk ki, minareyi çalan kılıfını hazırlamadan bu alanlar korunmuş olmaz mı?