‘Deprem duygusu’ başlıklı yazıma mimari, statik, denetim kelimeleri ile karşılık verenler oldu.
Bu mesajlardan biri, Harita Mühendisi-Gazipaşa Eski Belediye Başkanı Cem Burak Özgenç’e ait. Yazdığını paylaşayım:
‘Biliyorsunuz İmar Affı diye bir yasa çıkarıldı. Dağda taşta ne kadar kaçak bina varsa “yapı kayıt belgesi” alarak yasal hale geldi. O yapı kayıt belgelerini almak için; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgili sitesine girip, kaçak yapıların çekilen resimlerini, ada parsel numaralarını yazdık. Açıklama kısmına bina ile ilgili detaylı açıklamalar yaptık. Kimi sadece bir cümle yazdı. Peki bu binaların STATİK durumu ile ilgili; yani bu kaçak binada kolonlar nerede, ne kadar demir atılmış, kaçlık beton kullanılmış mı bunu açıklayan bir buton var mıydı? İsteniyor muydu? HAYIR. Deprem fay hattında olan-olmayan tüm binalar (kaçak olan) bu belgeleri aldılar. Bu binaların statik sorumlusu var mı artık? YOK. Bu yasa çıktığında ilk düşündüğüm bu oldu. Şuan ve 1999 depreminden bu yana bir çok ilimizde “Yapı Denetim Firmaları” kuruldu. Ne için? Daha sağlıklı ve dayanıklı binalar yapılsın diye. Ama bir imar affı çıktı, Yapı Denetim, falan hak getire, hiç bir anlamı kalmadı. Adam ruhsatlı 3 katlı binasına 2 kat daha kaçak yapmış, imar affından yararlanmış. Bu bina çökerse ne olacak? Sorumlu kim, kime hesap soracağız?’
Şimdi haber olarak çalıştığım birkaç imar kurnazlığından söz edeyim size.
Birisi Keşefli Mahallesi’nde. Geçen dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın danışmanı beyefendi bir arazi almış.
Arazi kumsala komşu. Kumsal sınırında küçük bir baraka var. Barakayı yapı gösterip, tarımsal alan içindeki arazinin tam da ortasına ev yapacaktı. Hafriyat başladı, mahallelinin şikayeti ile çalışma durduruldu.
Danışman yapamadı ama hemen yanında bir dergah başardı. Dergah olunca akan sular durdu. Kumsala beton döküp leke oluşturdular, sonrası malum. Gül gibi kumsal kondu oldu.
İkincisi Yeşilöz Mahallesi’nde eski bir yapı. İmar affından belge aldı. Tadilat ruhsatına gerek kalmadan iki katlı küçük bina, çevresine yayılmış koca bir binaya dönüştü.
Kumsala tecavüz oldu. Kum zambakları zarar gördü.
Kimin umurunda, imar affı izin verdi.
Daha yakına gelelim. Cikcilli Mahallesi’nde bir site.
Güzel bahçesi, yeşil alanı, tenis kortu var.
Ne oldu biliyor musunuz?
Uydu haritalarında seçilebilen tenis kortu, yapı gibi gösterildi, konteynır bir bina yapıldı yerine.
Mahalle bakkalına karşı süper market olma yolunda çalışmalar sürüyor.
Oba’ya geçelim. Alanya’mızın ünlü bir müteahhidi. Siyasetten tanıdığımız, meslek kuruluşunun başı bir isim.
Oba’da iş merkezi yaptı.
2 katlı, otoparkı ve çevre düzenlemesi ile adaletli bir yapıyı yıktı kendisi. Arsanın tamamına bina oturttu. Yanındaki barakayı imar barışına sokarak da kullanım alanını büyütme fırsatı yarattı.
Depreme dayanıklıdır belki; ama kamu vicdanına oturdu mu?
Hayır.
Bunun gibi yüzlerce örnek bulmak mümkün.
Şimdi birlikte cevaplayalım. Kim suçlu? Kim ne yapmalı?