Ellerim ayaklarım büyüyor. Sesim değişti. Evdekiler beni hiç anlamıyor. Arkadaşlarım iyi ki var! Onlar da olmasa çekilmez hayat. Büyüdüğümü neden görmüyorlar. Annem hala yanaklarımı sıkıştırıyor. Bir de milletin yanında laf sokuşturmaları var ya deli oluyorum. Yalnız kalmak istememi nerelere çekiyorlar bir anlatsam roman olur. Sinemaya gitmek isterim olay, akşam arkadaşlarla buluşmak isterim olay, bilgisayarı açarım olay! Sadece ders çalışmamı ve onlarla bir arada olmamı istiyorlar. Zaten beni düşündükleri de yok. Onlar için varsa yoksa kendileri. Mahalledeki yaşıtım kim varsa her akşam gündemimiz olur “falancanın çocuğu anne babasına şöyle yardım edermiş, dersleri süpermiş hiç benim gibi değilmiş” Olur da karşılığında “madem öyle onu evlat alın kendinize dersem eğer hadsizliğim şımarıklığım bencilliğim kalmaz ev curcunaya döner. Onlarla aynı şeyi düşünmek zorunda değilim ama yok anlamıyorlar ki! “Ben kimmişim, daha dün ki çocuk akıl verir olmuş, onlar zamanında hiç öyledeğilmiş, ne olacakmış benim halim, valla da billah da adam olmazmışım” ve daha neler neler..
Hepkötülük algılıyor. Oysa onun iyiliği için tüm yaptıklarımız. Söylesenize hangi anne baba çocuğunun kötü olmasını ister. Ak desek kara anlıyor kara desek ak. Ne yapacağız bilmiyorum. Odası darmadağın umurunda değil, dersleri kötü umrunda değil. Varsa yoksa arkadaşları, bilgisayarı. Yanımıza gel, biraz yüzünü görelim,  iki sohbet edelim deriz yüzümüze çemkirir, arkasına bakmadan kapıyı çarparak odasına gider. Hep karşı gelir oldu. Beğenmiyor bizi, bakışlarını görseniz böcek gibi hissediyor insan kendini. Gözümüzün içine baka baka inatla yanlış olan şeyleri iddia ediyor. Neymiş de arkadaşları öyle düşünüyormuş yanlış olamazmış biz zaten nereden bilecekmişiz. Mahallede birkaç arkadaşın çocuğu var belki gıpta eder arkadaşlık kurar diye onlardan bahsediyorum aman Allah’ım gözü iyice dönüyor. Hiç böyle değildi hiç. Nasıl özlüyorum eski günleri…
Ergenlik Dönemine hoş geldiniz. Kemerlerinizi sıkı bağlayın çünkü 10 yıl kadar  inişli çıkışlı bir yolculuk bizi bekliyor. 10 yıl mıııı???? Ne yaptın Esra Hanım sözlerini duyar gibiyim. Sakin olun gelişime ve değişime açık ve olgunluğa doğru adım atan bir 10 yıl olacak yolculuğumuz. 
Ergenlik dönemini avuç içindeki yavru serçeye benzetirim hep. Eğer avucunuzu çok sıkarsanız serçeniz ölür. Ellerinizi çok gevşek bırakırsanız da uçar gider. İşte evlatlarımız avucumuzun içindeki küçük yavru serçeler gibi. Hem dünyaya geldiği için bireysel hem de daha birçok şeyi bilmediği için bize bağlı. Bu yüzden çok sıkarak onları boğmamalı çok gevşek bırakarak da kötü ellere teslim etmemeliyiz. 
Ne Yapmalı? Bu Dönemi En Rahat Şekilde Nasıl Geçirmeli?
-Özel alanlarına müdahale etmeyin. (Günlükleri, kişisel eşyaları, mahrem alanı vs.)  O kadar önemli bir konu ki bu size olan güvenini ve saygısını belirler.
-Kurallar koyun ve bu kurallarda kararlı olmak kadar tutarlı da olur.
-Ev içerisinde alınan her kararda mutlaka fikrini alın.
-Bir şeyi ısrar ettiğinde inatlaşarak üzerinde hakimiyet kurmaya çalışmayın. Sizin fikrinizi dayatmaya çalışmanız onun ikna olmasını geciktirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
-Onu sadece dersler ve güzel davranışlarıyla ilgili değil her durumda dinleyin. 
-Yalnız kalmak istediğinde “anlatmak, paylaşmak istediğin bir şey olursa ben her zaman buradayım” mesajını verin. Didikleyerek onu bunaltmayın.
-Arkadaşlarının ailelerini tanıyın ve kontrolü onlar üzerinden sağlamaya çalışın. 
-Örnek bir davranışta bulunduğunda “hep böyle olsan ne olur” gibi şevk kırıcı sözler yerine “bugün nasıl mutluyum anlatamam çok teşekkür ederim” gibi destekleyici cümleler kullanın.
-Asla şiddet uygulamayın. Bunu sadece ergenlik döneminde değil yaşamın hiçbir döneminde yapmayın!
-Kötü bir davranışta bulunduğunda onu manevi anlamda değerli olan bir şeyden mahrum bırakın ve bu konuda da kararlı kalın. 
Değişimden korkmayın. İnsanın başına neler geldiği önemli değildir. Önemli olan başına gelen hallere nasıl tepkiler verdiğidir. Ergenlik dönemine kadar saygıyla, sevgiyle, içtenlikle büyüttüğünüz çocuğunuz bu dönemi de aynı ölçüde güzel atlatacaktır. Siz temeli sağlam atın sonrasında rahatınıza bakın. Eğer temelimiz sağlam değilse o zaman  kolonlarla destek yapın. Yani uzmanlardan destek alarak yolunuza doğru hamlelerle devam edin.