Modern ekonomi-politiğin ilk kuramcısı olan İskoç sosyal bilimci-filozof Adam Smith “İnsanın ne kadar bencil olduğunu düşünürsek düşünelim, tabiatındaki bazı bariz prensipler nedeniyle, sadece görmekten başka hiçbir çıkarı olmadığı halde, başkalarının kaderiyle ilgilenir ve onları mutlu kılmaya çalışır." der.
Peki, ama nasıl?
Nörobilimci Christian Keyser yaptığı bir deneyde bir grup katılımcıdan somurtmalarını ve biraz öfkeli görünmelerini ister ve sonucunda katılımcıların benzer yüz ifadelerine sahip olduklarında duygularının da benzer olduğunu tespit eder. Daha sonra katılımcılardan gülümsemelerini ve mutlu ifade takınmalarını ister. Bu deneyde de karşılarındaki katılımcıların aynı şekilde benzer yüz ifadelerine sahip oldukları ve benzer duyguları hissettikleri sonucuna varır. Çünkü ayna nöronları başkalarının yaptığı eylemleri, sanki biz yapıyormuşuz gibi algılamamızı sağlıyor ve beynin ilgili nöronlarını uyarıyor. Çevremizdeki insanların ruh halleri ve eylemleri ayna nöronları aracılığıyla kopyalanıyor ve bizde aynı duyguları hissetmiş, aynı eylemleri yapmış gibi oluyoruz. Bu durumla ilgili olarak Keysers ne kadar çok tecrübe sahibiysek karşımızdakileri o kadar iyi algılayabileceğimizi belirtiyor.
Peki ayna nöronlar nasıl çalışır? Bir yarışı izlerken, sporcular bitiş çizgisine yaklaştıkça bizim kalbimiz de hızla atmaya başlar. Arkadaşımızla evde otururken, televizyon seyrederken ya da herhangi başka bir şey yaparken bir şey yapmaya yelteniriz (örneğin; su almak). Ama bazen o bizden önce davranır ve biz daha elimizi suya atmadan arkadaşımız suyu bize uzatmıştır bile. Karşımızdaki kişi yediği bir şeyden iğrendiğinde, yüzümüz sanki biz iğrenmişiz gibi şekil alır, hatta daha ileri giderek midemiz bile bulanır. Karşımızda biri esnediğinde, biz de onunla esneriz. Telefonda görüntülü konuşmamamıza rağmen konuşurken gülümsememiz ile karşı tarafında gülümsemesini sağlarız. Acı çeken bir canlı, bir hayvan görsek, içimiz onunkisi gibi cız eder ve acır. Böyle küçük durumlar hayatımıza serpiştirilmiştir. İnsanları etkileyen duygusal sinyaller gönderilen, sürekli, görünmeyen, bu süreci sağlayan “ayna nöronlar” sisteminin bazılarımız farkında ama pek çoğumuz değil…
Ayna nöronlar bir çeşit nöron ağı gibi beyinleri birbirine bağlar ve bir ötekiyle aramızda sağ beyinden sağ beyne gizli bir yol kurarlar. Böylece beynimiz başkalarının hissettiklerini alır ve aynısını kendisi için de taklit eder.
Mevlana ayna nöronlarımızın çalışma sistemi için ne güzel demiş…
Keser gibi olma; hep bana, hep bana.
Rende gibi olma; hep sana, hep sana.
Testere gibi ol; hem sana, hem bana…

Ayna nöronlarımız buluşsun sevgiyle, sıcacık bir gülümsemeyle…