Alanyada neredeyse devletin tüm kurumlarının müdürlükleri, daireleri , başkanlıkları ve temsilcilikleri var. Mutlaka iyi hizmet edenler yada beklentiyi karşılamayanlar ve hizmetlerinden memnun olduklarımız yada olmadıklarımız vardır. Bu ayrı bir konu.
Bugün ki Asıl konumuz STK’lar.
Hep merak etmişimdir ; İlçemizdeki Sivil toplum kuruluşları, odalar,dernekler, vakıflar ne iş yaparlar diye ?
Öncelikle STK’ların Sözlük anlamına ve tanımına bakalım;
‘’Sivil Toplum Kuruluşları toplumdaki çeşitli sorunları bağımsız olarak ele alıp kamuoyunu bilgilendirme ve aydınlatma görevi yapan, öneriler sunan birliklerdir...
Sivil toplum kuruluşu, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri oda sendika vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir.
Vakıf dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır’’
Şimdi gelelim Alanya’ya. İlçemizde kurulu onlarca sivil toplum kuruluşu, Meslek Odası, Dernek ve Vakıflar var. Bu konuda ilçemiz bir çok il ve ilçelere göre gayet zengin durumda. Neredeyse her meslek grubunun odası ve çeşit çeşit dernekleri var. Ama geniş bir pencereden bakınca bu kuruluşları sadece isim olarak görüyoruz ve duyuyoruz. (Hatta isim olarak duymadıklarımızda bile vardır) Faaliyet ve işlevsellikleri konusunda ise birçoğu adlarıyla çelişmekte ve çok pasif olduklarından sınıfta kalmaktalar.
Bu arada bazı odalarımızın ve derneklerimizin de hakkını vermek lazım. Gerçekten Bizleri hem yerelde hem de ulusalda en iyi şekilde bir il düzeyinde temsil etmekte ve işlevsellik ve faaliyet konusunda birçok İlin önün de yer almakta ve örnek teşkil etmektedirler.
Bu kuruluş ve örgütlerin sayısına bakınca ilçemizde 14 civarında Meslek Odası , 13 civarında Meslek Kuruluşu Oda temsilciliği, 12 civarında ulusal bazlı kamusal dernek ve genel olarak da 402 civarında çeşitli dernekler var. Bu 402 derneğin dağılımına gelince 20 civarında ana faaliyet ve 75 civarında alt faaliyet alanlarına göre sınıflandırılmıştır. Yani aklınıza gelebilecek her türlü dernek var. Bu derneklerden aynı amaca hizmet edenler birleştirilse bu sayı 60’lara 70’le düşecektir. Bunların birçoğu da vizyonsuz ve amaçsız kişilerce yönetilmekte. Yada bazılar bir işi kamufle etmek amacıyla kurulmuşlar. .Ayrıca bir kısmıda Kartvizit ve etiket için kurulmuş dernek oldukları içinde ne birleşme nede faaliyet olarak bir gelişme nede amaca uygun bir çalışma olur.
Asıl merakım ise Acaba bu derneklerin ,kuruluşların , örgütlerin çalışıp çalışmadığı ve amaçlarına hizmet edip etmediği nasıl denetleniyor. Kağıt üzerinde işlemleri tam ve hesap kitapları uygunsa denetlenme işlemleri ve faaliyetleri tam mı olmuş oluyor. Yoksa faaliyetleri de ayrıca kontrol ediliyor mu ?
Faal ve işlevsel Odaları saymaya kalksak insanların aklına iki yada üç oda ismi gelir, Dernekleri saymaya kalksanız beş yada on dernek akla gelir. Acaba bu sayılar neden bu kadar az.
Çünkü bu STK’ların belli başlıları haricinde olanları; adlarını duyduğumuz ne bir organizasyonda yer alıyorlar, nede bir faal oldukları alan var, nede üslendikleri bir misyon var. Hatta birçoğunu önemli günler, milli bayramlar ve etkinliklerde dahi ne duyuyor nede görüyoruz.
Lafın kısası nerde çokluk, orada bolluk olmuyor. Aksine çokluk yerine kaliteli ve profosyonelce olsun az olsun işlevsel olarak geniş yelpazeye sahip olsun ama daha faal ve adının hakkını veren olsun.
Sağlıcakla ama mutlu kalın.