Hafta sonu yeni hocamız ile kendi evimizde çıktığımız ilk maçta Gaziantep'e üç farklı skorla yenildik. Klasik bir gündüz maçı. Hava açık güneşli. Futbol oynamaya müsait. Cumartesi olması münasebetiyle taraftarın çok da ilgi gösteremediği bir saat. Hatırı sayılır sayıda Gaziantep taraftarının da geldiği güzel bir atmosfer. Alanyaspor taraftarının hoşgeldiniz tezahüratlarına Gaziantep cephesinden Alanya büyüktür büyük kalacak jesti geldi.
Güzel dileklerle başlayan müsabaka ilk yarının sonuna kadar ortada gitti. Antep'in atakları vardı, keza Alanya'nın da. Gaziantep'in hocası Sumudica cezalı olduğu için maçı hemen bizim üstümüzdeki locadan izledi. Oradan bağıra bağıra futbolcularına sesini duyurdu. Aracıya falan ihtiyaç duymadı adam. Her zamanki bildiğimiz gibi maçın içinde.
İlk dakikalardan itibaren Gaziantep'in biraz daha üstün olduğunu gördük. Aşırı baskıyla başladılar. Daha 12'nci dakikaya geldiğimizde iki net pozizyonu da bulmuşlardı. Max Gradel ve Maxim'in şutlarını kaleci Ertuğrul harika reflekslerle çıkardı. Biz ise ilk net pozisyonumuzu 25 nci dakikada Carlos'un çevirdiği topa geç kalarak Cordova'nın dokunamadığı topla bulduk. Aslında pozisyonda denemez, pozisyon denemesi diyebiliriz. Ceza sahasına etkili olarak girdiğimiz ilk dakika 25.
Ardından 27. nci dakikada Carlos'un plase vuruşu ile topu ilk defa kaleci ile buluşturabildik. Aldığım notlarda bunun gol için yeterli olmadığını yazdım. 28 de Novais'in ara pasında topa güç bela dokunan Cordova'nın topu da kalecide kaldı. Pozisyon üretmeye başladık. Maç dengelendi derken uzatmanın ilk dakikalarında Gaziantepspor'un kullandığı serbest vuruşta Furkan Bayır topa vurmak isterken Nkoulou kafasını soktu ve VAR incelemesi ile penaltı kararı çıktı.
VAR hakemlerinin ve orta hakemin kararına saygı duyuyorum elbette. Futbolcu sağlığı her şeyden önce gelmeli. Ama Furkan ayağını normal vurulabilecek düzeyde kaldırmışken Nkoulou'nun kafasını Furkan'ın göbek hizasına kadar sokması normal mi? Ne yapsın Furkan yerlerde mi apalasın. Anlamış değilim. Kafasını oraya sokan Nkoulou hiç mi suçlu değil Nasrettin Hoca misali.
Penaltının hemen ardından Kalecimiz Ertuğrul'un hatası ile ikinci golü yiyerek devreyi bitirdik. Maçın başından itibaren kritik kurtarışlar yapan Ertuğrul'un şanssızlığı. Kalecimiz iyi ama böylesi hatar futbolun içerisinde her zaman var olan, olabilecek durumlar.
İkinci yarı Fatih Hoca takımın solunda ilk 11 de görev verdiği Yusuf Özdemir ve Carlos Eduardo'yu oyundan alarak Balkoveç ve Sisto'ya görev verdi. İkili çok zorladı ama Gaziantepspor maçın başından beri defansa diktiği beşli defans ve defansın yardımına gelen orta saha oyuncularından ceza sahasına dahi giremedik. Uzaktan şut denemeleri de fayda vermeyince zaten yorulan takım kontradan 3.ncü golü de yedi. Asla defans disiplininden vazgeçmediler.
Şimdi Fatih Hoca'nın önünde 15 günlük milli maç arası var. Takımla kaynaşıp direncini arttırmak adına bir fırsat. Milli maç arasından sonra Galatasaray deplasmanına gideceğiz. Sıralamada 17. sıraya kadar düştük. Bizim adımıza her şey yeniden başlıyor. Fatih Hoca'nın takımını izlemeyi iple çekiyorum.