Yağmurların gelmesiyle beraber yüzümüz güldü.
Geçen yıl yağışın az olması toprağın yeterince suya doymaması sebebiyle yıllardır kurumayan su kaynakları, dereler ve kuyular kurumuştu.
Hatta Alanya’nın bazı mahalle köylerinde içme suyu sıkıntısı ve doğu mahallelerinde ise sulama suyu sıkıntısı çekilmişti.
Tabi yağan bu yağmurla beraber göze hoş gelmeyen bazı istenmeyen görüntülerinde meydana çıkması pek hoş olmadı.
Yağmur suyu giderleri, mazgallar, rögarlar, kanallar, dere ve dere yataklarının zamanında temizlenip ıslah edilmemesi sebebiyle birçok yerde su birikintileri oldu ve birçok apartmanın bodrum katlarını su bastı. Ayrıca taşan dereler biriktirdikleri tüm çöp ve pislikleri denize taşıdı. Denizde dev dalgalarla gelen bu pislikleri kumsala yığarak hem yapılan tahribatı, hem de insanoğlunun doğaya verdiği zararı gözler önüne serdi…
Burada bu tür sıkıntıların her sene tekrar tekrar yaşanmaması için DSİ ile Büyükşehir ve Alanya Belediyesine işbirliği halinde çalışıp bu tür olaylara mahal vermemesi gerekiyor.
Gelelim bir diğer konuya;
Yağışlı havalarda Güzelim Alanya’mızda muhteşem mühendislik harikası kaldırım, cadde ve sokaklarda ayakları dizlere kadar ıslatmadan yürümek ne mümkün.
Kaldırım ve caddelerde ne amacına uygun yağmur gideri nede akışkanlığı sağlayacak düzgün planlanmış bir eğim var.
Birçok yerde en ufak yağışta su birikintileri oluşmakta…
Hal böyle olunca insanın aklına yapılan işlerin göz boyamak amacıyla yada sadece yapıldı denmek için yapılmış gibi olduğu akla geliyor.
Zaten düzensiz ve özensiz yapılan birçok yer yap boz tahtasına dönmüş durumda.
Lafın kısası;
Kalitesiz yapılmış milyon tane yatırım oluncaya kadar, yerinde ve ihtiyaca cevap verebilecek yaşam kalitesiyle plan, proje ve altyapısıyla düzgün ve yerinde bir tane yatırım olsun…
Sağlıcakla kalın..