6 Şubat, öncesi 99 Depremi ve biz yine her şeyi unuttuk... Balıklar bile kıskanır bu unutkanlığımızı! Bir tek depremi mi unuttuk? Asla! Genel olarak unutkanız, unutuyoruz. Heybede dert taşımayı biliriz ama onun nedenlerini hep unuturuz. Unutmayalım! Bu ülkenin bir deprem gerçeği var. Beton ülkesi olmak için emin adımlarla ilerlerken betonun bir gün mezar olabileceği gerçeğini unutmayalım. Yeşil alanların her gün daha da azaldığını görmek sanırım sadece doğa severleri üzüyor. Mesela bir zeytin ağacına insan nasıl kıyar?... Onun ağzı, dili olmasa da canlı değil mi nihayetinde? Gerçi su yerine akan kanı görünce ağacın lafı mı kaldı bu devirde... A planı, B planı vs. Bilmiyorum, ama gidişat pek iyi değil o kesin. Toprak Ana üzerindeki yükten sıkılmış gibi. Artık insan yüküne tahammülü yok... Mecazen yazdıklarıma uzman görüşü gerekir. Her gün ama her gün... Bir depreme daha takati kalmadı ülkenin. Ekonomik zorlukların yanına bir sıfır daha eklenirse artık toparlayamayız. Gidecek canlar içinse rakamlar devreye girecek, acının en acı taraflarından biri bu. Ev, para hırsı gri betonu padişah yaptı ama saltanatını elinden çekip almanın zamanı geldi artık. Giderken bir kefene sığan insan yaşarken de o günü sık sık hatırlamalı. Kalıcı olmadığımız dünyayı cehenneme çevirmenin bir anlamı yok!...