Ne güzel günlerdi, ne güzel cümleydi, Tarımda kendine yeter 7 ülkeden biriyiz demek, Hayal gibi, ama artık çok şey değişti. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil, Tarımla uğraşan nufüs azaldı, genel nüfus arttı, topraklarımız kirlendi, yer altı su rezervlerimiz düştü, sanayi gelişti, karbon salınım miktarı arttı… bir sürü gerekçe saymak mümkün, sorun belli çözüm ne? Birleşmiş Milletler İklim raporu okunduğunda durumun vehameti ortaya çıkıyor, küresel iklim değişikliği nedeniyle, sıcaklıklar artıyor, deniz seviyesi yükselecek, yağış rejimi bozulacak, Ağustos ortasında sel basınları olacak !.. Tamamda bunlara yol açan kim, sebeb olan kim? Kim olacak insanoğlu. Dünya’ya en büyük zarar veren, ekosistemi mahveden, yaratılmışların en mükemmeli ama en tehlikelisi olan insanoğlu.
Yaptığını, ektiğini biçme dönemi geldi, ne ekersen onu biçeceksin, sanayi sanayi dedin, karbon salınım miktarını maksimum düzeye çıkardın, Tarım değil, önce sanayi, önce bilim, önce yazılım, önce bilişim dedin, öncelikleri öteledik, fatura ağırmı ağır, bu yapı içerisinde ne yapacağız, ne üreteceğiz, nasıl üreteceğiz, durum düzelirmi? Uçuruma doğru sürüklenecekmiyiz ? Aslında sorun’un kaynağı biziz, çözümde bizde. Aslında en kolay olanı yapmak dururken, en zor olan yolu seçiyoruz, En kolay yol çevreye saygı, doğayı önemsemek, havayı-suyu hoyratça kullanmamak, kısacası emanetçi gibi davranmaktan geçiyor. Oysaki biz emanetçi gibi değil, asli sahibi gibi davranıyoruz. Bakın yer altı su rezervleri azaldı, fazla değil 3-5 yıl sonra Alanya’da toprak altı su kaynakları aşırı azalacak. Gelin, planlı programlı su yönetim masasını kuralım, toprağın altına sokulan her sondaj burgusunu, yüreğimize sokulmuş gibi hissederek, azami dikkati gösterelim, önüne gelen kuyu açamasın, yaşam kaynağımız toprağın altında, yaşam kaynağımız olan su besinimizin canı kanı, ama canı kanı yönetemiyoruz. haberimiz olmuyor, önüne gelen sondaj açıyor, kontrol mekanizması zayıf, ama fatura ağır olacak, fatura fazla değil 3-5 yıl sonra önümüze gelecek. Gelin hayat pınarımızı, yaşam pınarımızı disiplinli sürdürülebilir bir şekilde yönetelim, Kuraklık kriz masasını şimdiden aktif hale getirelim, toprağın üstünü yöneten çok kişi var, ama toprağın altını yöneten birilerine artık ‘’başla arkadaş’’diyelim. Yarın geç olabilir.