Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Bir taraftan salgın, diğer taraftan ekonomik kriz. Sorun sadece ülkemizde mi? hayır. Dünya ülkeleri aynı sorunlar ile boğuşur iken, tarımın, bitkisel ve hayvansal üretimin çok önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. İçinde bulunduğumuz coğrafya bizim için bir şans. Bir çok ürün grubunun yetişmesine imkan kılan bir iklime sahip. Peki, bizlerin bu coğrafi şansımızı fırsata çevirmemiz mümkün mü? Tabi ki mümkün, buyurun. Alanya özelinde tarımı, meyveciliği, özellikle subtropik meyve türlerinden biri olan Avokadoyu birlikte irdeleyelim. Sert kabuklu meyveler hariç, hiç bir meyve türünün kilosu 30-35 TL’yi bulmuyor. Doğru toprak, doğru çeşit, doğru bakımla, neden 5 bin tonlar civarında olan avokado üretimini çok yukarılara taşımayalım. Meksika için ‘Avokadonun zengin ettiği ülke’ kavramını herkes bilir. Ülkemiz Akdeniz ülkeleri içerisinde en fazla avokado meyvesi üreten ülke neden olmasın. Toprağımız uygun, ekolojimiz uygun, tüketici pazarlarına yakın, neden aksiyon almıyoruz. Belki de ilk adım Akdeniz sahil kuşağında, çeşitlerin bölgesel adaptasyon denemelerini yapmak, verim düzeyleri en yüksek belirlenen çeşitleri, üreticilere önerilmek olmalıdır. Alanya ilçemizde atıl bulunan çok büyük ölçekli araziler mevcut, ancak ya işlenmiyor ya da atıl duruyor. Bilinçli bir üretim yapılmıyor. Büyük ölçekli araziler ya hazine arazisi yani Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün, ya da orman arazisi yani Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı araziler. Belki de bahse konu kamu arazileri bile, özel ağaçlandırma kapsamında, avokado üretimine kazandırılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Birinci sınıf mera arazisi dışındaki tescilli arazilerin daha verimli, pazar değeri yüksek ürün gruplarına tahsis edilmesi konusunda başta yerel yönetimler olmak üzere, siyasiler tarıma taze kan verebilirler. Avokado üretimi rasyonel, üreticisine kazanç getiren, dekar başına en yüksek kazanım sağlayan bir meyvedir. Peki üretim alanı ve üretim miktarı yeterli mi? Tabi ki hayır. Çözüm, 4.yaşında ekonomik ürüne başlayan bu meyve türü için, üreticiler, yatırımcılar özendirilmelidir, Üretime başlama basamadığından hasada kadar olan zincirde üretici sürekli teknik olarak desteklenmelidir. İşte bu nedenle Avokado türü bölge kalkınmasında stratejik meyve olabilecek potansiyele sahiptir. Düşünsenize, yaprağından çay, yağından kozmetik ürün, meyvesinden besin… Hangi meyve türü böyle zenginliğe sahiptir. Bir meyve türü düşünün, hem tıbbı aromatik bitki olsun (yaprağı), hem endüstri bitkisi (yağı), hem de aranılan sofralık meyve olsun, Alanya ilçemizde Avokado işleme tesisine acil ihtiyaç vardır. Aynı işletme içerisinde, meyve boylama, Avokado yağ çıkartma, Avokado çayı işlemesi yapabilen kompleks bir işletmeye acil ihtiyaç vardır. Netice olarak, gerek toprak, gerekse iklim yani ekolojik koşulları irdelendiğinde, Avokado meyve türü Alanya ilçemiz ciddi rezerve sahiptir. Önemli olan bu rezervi dinamik bir hale getirip atıl sahaları üretime kazandırıp, hatta üretilen Avokado meyvesini katma değerli bir ürün haline getirip, üretici gelirine dolaysıyla ülke ekonomisine katkı sunmak zor değil, Alanya sadece Turizm ile Dünya markası olmasın, aynı zamanda Avokado türü ile ilgili ciddi katma değerli üretim yapan, kendine özgü yerli çeşitleri üretime kazandırmış ve bu çeşitler ile Dünya Avokado üretiminde aranılan çeşitler olarak Royalitesi (patenti) alınmış çeşitler ile de anılması inanın çok güç değil. Fuerte ülkemizde en fazla ağaç varlığı bulunan ve üretimde olan Avokado çeşididir. Meksika kökenli bu çeşit yerine, Neden! Meksika’da ya da başka avokado üreten ülkelerde Alanya-07 gibi yerli çeşitlerimiz dünya markası olmasın. Turizmde potansiyelimiz tartışılmaz, ama Tarımdaki Potansiyeli göz ardı etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum, Sonuç, Gelin Avokado neyvesi ile ilgili kısa-orta-uzun vadeli bir eylem planı yapalım, bu türü kendi haline bırakmayalım. Üreticimizde ilçemizde Ülkemizde kazansın !!