2021 Ne yılmış be, bir taraftan Pandemi, diğer taraftan ekonomi. Her kimle sohbet etsem herkes ya covid yada para diyor, başkada bir şey demiyor. Bir düşünüyorumda, bu yaşıma kadar acaba böyle bir dönem geldimi? Böyle bir süreç yaşadımmı? Daha önce böyle problemler üst üste bindirdimi, Hayır. Pandemi 4. Pik (Zirvesini) yapıp Haziran 2022 de gidecek, yeni şekliyle ne zaman gelir bilinmez, yeni adı covid-20 mi olup, movid mi olur bilmem ama bıraktığı tahribat olağan üstü. Gelelim ekonomiye, bir taraftan büyük kısmı ithalata dayanan ihtacat, diğer taraftan kuraklık ve sıcaklığın etkisi ile tarımın yaşadığı zorluk, hele birde tarımsal girdilerdeki aşırılık üreticinin belini iyice büktü, büküyor, ne yapacağız, Pandeminin gitmesinimi? Küresel ekonominin dengeye oturmasınımı? Kuraklık yerine yağış rejiminin düzelmesinimi? Eee ne bekliyoruz?
Siyaset başka bir kurum, üretim başla bir kulvar, haa Tarım bakanlığı var, tarımsal Politikaları belirliyor, taban fiyatları söylüyor, vs vs..iyide bunlarla tarımsal üretimin maalesef çok ilişkisi varmı? Bence hiç yok. Gelin çözümü 2 cümlede özetleyelim, Tarımda kendine yeter 7 ülke olalım, tarımsal ihracatımızı Hollanda gibi 130 Milyar dolara çıkaralım, nasıl yapacağız, kolay kolay kolay, Birincisi; ! Tarımda heyecanlı, liyakat sahibi, kravatı sevmeyen, mokasen ayakkabı yerine çizmeyle gezen, boynunda mendille terini silen, elleri nasırlı, makam arabası yerine traktörde çiftçi Mehmet amcanın yanına (traktörün çamurluğuna) oturan işini meslek olarak değil, yaşam biçimi olarak seçen tarım yöneticilerine imkan verelim.Yani işin mutfağında olan yöneticiler işin başında olmalıdır. İkincisi, anaokulundan üniversiteye kadar, yaşamın her anında, her alanında üretimi, üretmeyi öneren, anlatan bir söyleme ihtiyaç var, üreten adam duygusal olur, Müteahhitleri sevdiğimiz kadar çiftçileri sevdiğimiz gün işin yüzde 99’luk kısmı bitecek. Üretimden kaçan üreticinin kalbini yeniden kazanmanın yolu, ona destek vermek, icrayla korkutmamak, onunla zaman geçirmek, ve onu onure eden destekleyici tarım politikalarını hayata geçirmektir.
Sen olmazsan ben açım, sen yoksan ben yokum, ahhh ahhh…gene hayal kurdum, ama olmayacak şey değil bunlar. İstanbullu, Ankaralı huzurlu ise, bu huzurun kaynağı topraktır. Cebinde çok parası olsa kaç yazar! Alacak ürün bulamazsa, 2 küçük aksiyon, hadi verin el ele, hadi , ya bu çok basit şey deyinde şu tarımın sorunu kendiliğinden bitsin.