Nedir bu böyle. Döven dövene, söven sövene. Taksici müşteri ile fiyat konusunda anlaşamaz yada mesafeyi beğenmez demir çubukla müşteriyi döver. Tekneci müşteriye tur satamaz yada çalışanıma sarkıntılık etti der, müşteriyi sopalarla döver. Butikçi poşetleri açtırdı malı almadı der, müşteriyi döver. Lokantacı müşteri yemeği beğenmedim yada yemediğim yemeğe para ödemem der, müşteri döverler. Hadi bunların hiç biri olmadı küfrederler yada kovarlar… Eee ne oluyoruz böyle? İyi güzel olayı hiç kimse gündeme getirip anlatmaz ve anmaz. Nerede bir tezat yada ilginç alışık olmadığımız, hayatın olağan akışına ters sıcak bir olay olmuş ise herkesçe gündeme getirilir yada çok konuşulur. Bu olaylara örnek olarak Alanya ve tüm Türkiye gündeminde yer alan, geçtiğimiz günlerdeki iskelede meydana gelen, tur teknesi çalışanları ile bir müşterinin karıştığı demirli sopalı Amerikan filmlerini aratmayan dövüşlü, bol küfürlü ve yaralamalı kavgadır. (Olayın temelinde ne var ne yok söylentileri bir kenara bırakalım. Ama bu olayda irdelenmesi gereken iki konu var. Birincisi tacizden bahsediyorlar. Madem öyleyse neden 250-300.m mesafedeki polis merkezine ihbarda bulunulup şikayet edilmedi. İkincisi hadi kavga edildi haksızlığa uğrayan taraf neden adalete başvurmadı?) Burada amacımız hiçbir esnafı kötülemek yada zan altında bırakmak değil. Bu tür olaylarda bazen esnaf, bazen de müşteri haksız olmakla beraber, olayların çoğunun altında insanların birbirlerini anlamaması yani empati yapmamamız yatmaktadır. Ama her ne olursa olsun, Alanya olarak kötü olaylarla anılıp gündem olmaktansa daha insancıl olaylarla gündemde olup hatırlarda kalmak hepimizin tercihidir. İstenmeyen olayların önüne geçmek için, Alanya’da yaşamanın bir kuralı, bir yaptırımı olmalı. Öyle herkes kafasına göre dilediği gibi yaşayıp dilediği gibi davranıp, istediği işi yapıp kuralları hiçe saymamalıdır. Bunun için öncelikle yasalar çerçevesinde denetimler ve kontroller arttırılmalıdır. Öncelikle bölgemizde cereyan edip tekrarlayan olumsuz olaylar tam olarak belirlenerek, bunlarla ilgili ne gibi önlemler alınarak kalıcı çözümler oluşturulacak ona bakmalıdır. Çıkan sonuca göre de başta Kaymakamlık, Belediye, STK’lar ve Üniversitelerimizle beraber işin özüne inilerek adalete yasalara ve ahlak kurallarına uygun Alanya’nın yapısı, yaşam tarzı ve kültürüne göre etik değerlerle güçlendirilmiş şehre özgü uyulması zorunlu bir kurallar zinciri oluşturulmalıdır. Çünkü bazı kural ve yasalar bölge yapısı ve yaşam tarzına hitap etmediği veya yetersiz kaldığı için istenmeyen olaylar mutlaka karşımıza çıkmaktadır .İşte bunları en aza indirerek, daha sakin ve yaşanabilir bir şehir için bu tür çalışmalar mutlaka yapılmalıdır… Kalın sağlıcakla.