İnsan vücudunun ve hücrelerinin büyük kısmı sudan oluşmuştur. Önerdiğimiz sağlıklı beslenme modelinde, vücuttaki ve hücredeki içeriği ve dağılımı dikkate almak gerekir. Hücrelerimizin büyük kısmı su ise beslenmemizde alınan su miktarı da yeterli miktarda olmalıdır. Önemli olan bireysel ihtiyaca uygun miktarda, temiz içerikte ve düzenli su içimidir. Su vücudumuzdaki işleyişin devamı için oldukça önemlidir. Enerji üretimi, sindirim, dolaşım, boşaltım gibi hayati faaliyetler su sayesinde aksamadan devam ederler. İnsan bedeni açlığa biraz daha uzun süre dayanabilir ama susuzluk karşısında çok hızlı yanıt vererek fonksiyonları bozulur.
Su ihtiyacı süreklidir. Yaz, kış, sıcak, soğuk demeden vücudun ihtiyacını görecek miktarda su alımı gereklidir. Günlerin uzun olduğu bu Ramazan döneminde uzun süreli açlık ve susuzluğu dengelemek için iftar ile imsak arasında iyi beslenmek gerekir. Gıda alımları ihmal edilmemekle beraber havaların serinliği sebebiyle su alımı ihmal edilirse bu durumda sağlık sorunları karşımıza çıkabilir. Bağışıklığın güçlenmesi, enfeksiyon ve benzeri durumlarla mücadele açısından yeterli su içimi destekleyici öneme sahiptir.
Su, doğada katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç farklı formda bulunması ile sıra dışı bir bileşiktir. Molekül yapısı ve içeriği sebebiyle birçok farklı özelliğe sahiptir. Bu sebeple diğer sıvıların tüketilmesi su ihtiyacını ortadan kaldırmaz. İstenildiği kadar başka sıvılar tüketilsin, insan vücudunda mutlaka su temini de gereklidir.
Beslenme geleneğimizde ve geçmişimizde suyun ayrı bir önemi vardır. Su içimi oldukça önemsenmiştir. Bu sebeple midenin yemeklerle tıka basa doldurulmaması, mutlaka su içmek için de yer ayrılması tavsiye edilmiştir. Tıp dâhisi İbni Sina eserlerinde yemekte mutlaka su içilmesinin önemini ısrarla vurgulamıştır. İçilen suyun serin olmasını, miktarının ise yemeğin miktarından biraz az olmasını önermiştir.
Günümüzde yeterli miktarda su içiminin, inme riskini azalttığı, emboli ve benzeri tablolara karşı önleyici olduğu, böbreğe fayda verdiği, birçok ciddi hastalığı önlediği bilinmektedir. İnsan metabolizmasında beslenme ve sindirim sonrasında çok sayıda atık madde oluşur. Bu zararlı ve tehlikeli atıklar su içerisinde dışarıya atılırlar. Dolayısı ile su sadece sıvı ihtiyacını karşılamada değil, detoksifikasyon (zehirsizleştirme)’de de gereklidir.
Yetişkin ve sağlıklı bir insanda günlük ortalama 1,5 litre civarında idrar çıkışı olur. Su alımını da kabaca bu düzeye yakın tutmakta fayda vardır. Her ne kadar vücutta su alımının ve çıkışının başka yolları olsa da bu pratik bakış açısı ile yeteri kadar su alınmalıdır. Ağır fiziksel aktivite, aşırı sıcak maruziyeti ve benzeri su ihtiyacını arttıran durumlarda su alımı da arttırılmalıdır. Uluslararası nitelikli Akademisyen Kitabevi tarafından 2018 yılında basılan ‘Her Yönüyle Mavi Güç Su’ kitabımızda bu konuyu daha detaylı yazmıştık. Merak edenler oraya başvurabilirler. Bu kitabın önsözünü yazan dört değerli profesörden birisi olan merhum Orhan Kural hocamız; ‘Su yaşamın ta kendisidir’ diyordu. Unutmayalım. Sağlıkla kalın. Saygılarımla.