Sizler de eski Ramazanları özlediniz, değil mi?
Eski daima özlenir ve nedense gülümsetir. Çok değil, 5 sene önce Ramazan yazın en sıcak günlerine takabul ettiğinde, bugünden için umutla "Birkaç seneye ilkbaharda oruç tutulacak ve artık bu kadar sıcak olmayacak" diye konuşmalar olurdu. Gelen gideni aratırdı ama...

İki sene süren pandemi sonrasında nihayet bu sene Camilerde Teravih namazı cemaatle kılınacak. Eski neşe olur mu, bilmem ama eski kalabalık mutlaka olacak.

Yine televizyon kanallarında "Hocam, sakız orucu bozar mı?" sorusu hem kızdıracak hem gülümsetecek. Eminim o soru olmadan bir şeyler eksik kalırdı. Evet, bildiklerimizi sormayı severiz. Bilmediklerimize pek cesaretimiz yetmez. Belki de isteğimiz...

Hocalar doğru yolu göstermeye çalışırken artık yolların çok daha kavisli, karışık olduğunu hatırlatmak isterim. Maddi zorluklar çoğu yollara gölge gibi düştü, zehirli Sarmaşık gibi çöktü. Durum kötü, çok kötü.

Yine sunulacak sayısız menüler insanların alım gücüyle alay edecek. Pazara yolu düşen eminim o yolu değiştirecek. Eski, dolu poşetleri unutun. Lüks istekleri de. Çiftçinin daima zararda olduğunu düşünürsek, kazananın kim olduğunu merak ediyorum doğrusu.

Pandemi sonrası her şey değişti ama insan yine aynı. Aynıyız, ders almadık, akıllanmadık. Manevi ayda umarım düşünecek vaktimiz olur. Unutmayalım, komşusu aç yatan bizden değildir!