Şiirlere konu olan, yapraklara duygu katan mevsime başlangıç yaptık. Eylül geldi, sonbahar hepimize merhaba dedi.
Mevsimsel geçişin en keskin olduğu dönemdeyiz. İklim değişiyor, doğa değişiyor.
E insan olduğu yerde mi kalacak?
Elbette hayır!
Gün ısısı değişimi ufak ufak hissettirirken, gün batımı kendini erkene çekerken ruh dünyamız "neler oluyor hayatta" sorusuyla baş etmeye çalışıyor..
Uykuya eğiliminiz arttı mı, gece uykuya geçiş zorlu oluyor mu, bir keyifsizlik ki sormayın, canım hiçbir şey yapmak istemiyor cümleleri de işin çabası mı yoksa?
Hepsi var diyorsanız "ne yapacağımıza" cevap arayalım.
Sebebi ne olursa olsun iç dünyanızda "dur, yapma, yapsan ne olacak" fısıltıları başlamışsa hemen harekete geçmemiz gerekiyor. Nasıl olacak bu derseniz, şöyle;
* Küçük küçük eylemlerde bulunacağız.
* Ertelediğimiz çalışmaları önümüze alacağız.
* Öğrenmeye, keşfetmeye başlayacağız.
* Sevdiğimiz aktiviteleri gerçekleştireceğiz.
* Yürüyüşler, egzersizler yapacağız.
* Her güne bir hedef koyacağız (büyük olmak zorunda değil, yarın mutfak dolabını düzenleyeceğim, ofiste eksik işlemlerimi tamamlayacağım, çocuğu parka götüreceğim, arkadaşlarla spora gideceğim vb)
* Beslenmemize dikkat edeceğiz.
* Güne erken başlayacağız.
En önemli kriter ise adından da anlaşılacağı gibi bu sürecin bir geçişten ibaret olduğunu unutmadan olumsuz düşüncelerle boğulmayacağız.
Hem güz çok romantik bir mevsim. Neden bu kısmıyla hem hal olmayalım ki?