Aslında son iki senedir yaşadığımız Pandeminin gölgesinde ayakta durmaya çalışan Turizm sektörü için söylenebilecek en uygun tanmlamalardan biri..
Diken üstünde seyahat hareketleri...
Bir yandan ekonomik ve sosyal zorlama ile bir hareketlenme sağlama çalışmaları..
Diğer yandan anlaşılabilir sağlık endişeleri ile hükümetlerin kısıtlamalar ile yaşanabilecek daha büyük sorunların önüne geçme gayretleri..
Son zamanlarda salgının çeşitli varyantlarıyla endişelerin tekrar artması..
Bu arada aşı ve önlemlerle hayatı normal akışına getirme çalışmaları..
Bütün bunların gölgesinde 2021 yılı geçtiğimiz yıla göre daha normal geçecek gibi görünüyor. Normalleşmenin etkisi ile iç ve dış turizmdeki hareketlenmenin istenilen seviyelerde olmasada en azından ekonomi çarklarının dönmesine katkıda bulunması bekleniyor.
Bölge olarak baktığımızda halen kısıtlamaların gevşetilmesiyle beraber talep alma konusunda iddialı olduğumuz verilere yansıyor.
Kaynak pazarlarımızdaki hareketlenme bundan sonrası için umut beslememize sebep oluyor.
Her ne kadar konaklama, ulaşım alanında aldığımız önlemler olumlu karşılansada bu hareketliliğe katkı sunmak için ;
**Aşılanma oranlarının iki dozda %60-70 lere bir an önce ulaşarak toplumsal bağışıklık sağlama konusunda alacağımız yol,
**Tavsiye ve önlemlere uygulamadaki kararlılığımız ile özellikle genel kabul oranı olan 100 bin kişide 25 vaka veya civarı olan oranlara vaka sayısını çekmek,
**Yaşanan turizm hareketliliğinin vakaların seyrini olumsuz etkilememesi için sınır girişlerinde hassasiyetin devam etmesi,
önemini koruyor ve seyahat kısıtlamalarının geleceğinin belirlenmesinde önem taşıyor.

Bir süre daha gündemimizde olacak PCR testlerin hızlı, güvenilir ve ekonomik olarak sunacak merkezlerin yeterliliği dikkat etmemiz gereken bir başlık. Aşılanmanın tüm ülkelerde istenilen düzeye çıkmasının biraz daha zamana ihtiyaç duyduğu düşünülürse tüm ülkelerin dönüşte istediği bu testler için merkezlerin artacak ihtiyacı karşılama konusunda planlama yapması önemli görünüyor.
Diğer yandan yaşayacağımız hareketlenmeden beklentilerimizide sınırlı tutmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Oluşacak ekonomik faydanın daha çok işletmelerin sürekliliğini sağlaması açısından önemli olduğunu hatırlamamız gerekiyor.
Öneri ve tavsiyeler uyma konusunda hassasiyetimizin devam etmesi gereken bir döneme giriyoruz.
Temmuz başı itibarı başladığımız noktaya dönmemek için...
Aşımızı olalım..
Herşey bitmiş gibi davranmayalım..