Ligin ikinci yarısına çok iyi başlangıç yapan Alanyaspor'u izlemeye devam ediyoruz. İzmir'den puansız dönüyor olabiliriz. Ama yine oynadığımız harika futbol göğsümüzü kabartıyor. Demir Grup Sivaspor'u 2-0 ile geçerken oynanan futbol, ardından Ankara'da Ankaragücü'nü 2-0 yenen Alanyaspor. Sergen Hoca'nın devre arasında takımı iyi hazırladığına kanaatimiz geldi. Ardından Galatasaray'a karşı kendi evimizde sergilenen mükemmel futbol resitali. Geçen sezon şampiyon olurkende Galatasaray'ı burada elimizden kaçırmıştık. Takımımız sahaya çıktı, karşısında ki Galatasaray'a kök söktürdü. Çatır çatır oynadılar. Galip gelemedik ama olsun. Tüm Türkiye'ye güzel futbol izlettirdiler. Bu oyun nasıl oynanırmış gösterdiler. Tıpkı hafta sonu İzmirde olduğu gibi. Bir futbol maçında olması gereken ne varsa izledik. Mücadele vardı sahada, azim, kararlılık, hırs. Kıran kırana dedikleri oyun bu olsa gerek. 2-0 geriye düşen takımımız, harika bir dönüş yaparak skoru 2-2'ye getirdi. Her iki takımda oyundan kopmadı. Göztepe sahasında oynamanın ve seyircisinin desteği ile biraz daha istekliydi sanki son bölümlerde. Biz ise bir puan iyidir der gibiydik. Çok farklı bir skor ile kazanabileceğimiz bir maçtı elbette. Daha ilk dakika Campos önünde kalan topu kalecinin üzerine vurmak yerine gole çevirebilse; Cisse, Fernandes'in ortasında çok müsait pozisyonda topu dışarıya değilde kaleye vurabilse mesala. Göztepe ilk gole kadar kalemize dahi gelemedi, biz ise defalarca Beto'nun kalesini yokladık. İşte futbol böyle bir oyun. Atamayana atarlar kardeşim. Bir başka deyişle attırırlar. 
Maçın Hakemi Fırat Aydınus'du. Borges'in Djalma Campos'a yaptığı sert müdahalede VAR'a gitti. Defalarca izlediği pozisyonda sarı karta hükmetti. Net kırmızı kart ile oyundan atılmalıydı Borges. Adamın ayağına öyle girilir mi? Şiddet var, acımacıszılk var, az daha zorlasan kıracaksın. Kırmızı kart göstermen için daha ne olsun. VAR hakemi seni pozisyonu izlemen için niye çağırıyor? "Burada benim kanaatim kırmızı kart, birde sen bak" demiş olmuyor mu. Üçüncü golde Nabil Ghilas'ın Baiano'yu iterek yaptığı vuruşta da VAR'a gitti. Pozisyonda faul olmadığına hükmetti. Çok tartışılacak bir pozisyon. Bu pozisyonada daha ne olsun denilmez mi? Ben yapılanın faul olduğunu düşünenlerdenim. Rakibe üstünlük sağlamak için elini kullanıyorsan ve dengesini bozuyorsan, önünü açıp vuruşunu yapıyorsan. Bu fauldur hocam. Aydınus pozisyonları yorumlamakta zayıf kaldı. Ya da işine öyle geldi. Bilemiyorum. Ama bu karara rağmen o pozisyondan rövaşata ile gol atmayı başaran Ghilas'ı kutluyorum. Zor vuruşta başarılı oldu. Bütün bunlara rağmen çok iyi mücadele ettik. Farklı kazanabileceğimiz bir maçtan puansız döndük. En azından bir puanı hak etmiştik ama olmadı. Hafta sonu yine deplasman maçımız var. Rakimiz Trabzonspor'da Galatasaray'a kaybetti. İyi ve kaliteli ayakları olan Süper Lig'in en iyi mücadele eden takımlarından birisi. Harika bir maç izleyeceğiz yine. Ligin ilk yarısındaki maçta Merih'in kafa golü ile üç puanı alan taraf biz olmuştuk. Tabi Trabzon'luların aklında hala geçen sezon oynanan 3-4 biten maç var. Kendi evlerinde yaşadıkları hezimetin acısını unuttuklarını zannetmiyorum. Bütün bu hınçla deliler gibi saldıracaklarıdır. Bunu fırsata çevirip iyi mücadele ile Trabzon'dan puan alarak dönebileceğimize inanıyorum. Takımımıza başarılar diliyorum.